Sevgililer Günü, günümüzde milyarlarca dolarlık bir sektöre dönüşmüş ve romantizmin sembolü haline gelmiş bir kutlama. Ancak, bu özel günün kökeni sandığınızdan çok daha derin ve karmaşık. "Aziz Valentin Günü" adıyla anılan 14 Şubat, sadece bir aşk hikâyesini değil, dini inançları, eski Roma geleneklerini ve Orta Çağ’daki edebi etkileri de içinde barındırıyor.
Aziz Valentin kimdir?
14 Şubat’ın kökeninde Aziz Valentin isimli bir Hristiyan şehidin yer aldığı bilinir. Katolik Kilisesi’nin kayıtlara göre Aziz Valentin, MS 270 yılında Roma İmparatoru II. Claudius tarafından öldürülmüştür. Valentin’in, Hristiyan çiftlerin gizlice evlenmesine yardımcı olduğu ve bu nedenle idam edildiği rivayet edilir. Papa Gelasius ise 496 yılında yaptığı bir açıklamada, Aziz Valentin’in “hayatını Tanrı’ya adamış bir şehit” olduğunu vurgulamıştır.
Bu anlatılar, Valentin’in aşkın ve sadakatin sembolü olarak anılmasını sağlamıştır. Ayrıca, Valentin’in Terni Piskoposu olduğu ve Roma yakınlarında öldürüldüğü de bazı kaynaklarda yer alır. Bu detaylar, Aziz Valentin’in hayatı hakkında belirsizlikler olsa da aynı kişi olabileceği yönündeki görüşleri destekler.
14 Şubat neden sevgililer günü?
İlginç bir şekilde, 14 Şubat’ın Aziz Valentin’in doğum ya da ölüm tarihiyle doğrudan bir bağlantısı yoktur. Bu tarihin romantizmle ilişkilendirilmesi, 14. yüzyılda İngiliz şair Geoffrey Chaucer’ın yazdığı bir şiirle başlar. Chaucer, kuşların eşlerini seçtiği tarihin 14 Şubat olduğunu belirtir ve bu tarih, romantik aşkla ilişkilendirilmeye başlanır.
İngiliz geleneklerinde 14 Şubat, ayrıca Antik Roma’da düzenlenen Juno Februata Festivali’yle bağlantılıdır. Bu festival, baharın gelişini ve doğurganlığı simgeleyen etkinliklerle kutlanırdı. Aziz Valentin’in hikâyesi, bu eski geleneklerle birleşerek Sevgililer Günü’nün temelini oluşturdu.
Günümüzün sevgililer günü
Aziz Valentin’in hikâyesiyle başlayan bu gelenek, zamanla kültürel ve ticari bir boyut kazandı. Günümüzde, 14 Şubat sadece çiftler için değil, tüm sevdiklerimiz için sevgimizi ifade ettiğimiz bir gün olarak kutlanıyor. Ancak, bu özel günün köklerini anlamak, romantizmin tarih boyunca nasıl şekillendiğini görmek açısından önemli bir fırsat sunuyor.
Sevgililer Günü, tarih boyunca aşkın, fedakârlığın ve bağlılığın sembolü haline gelmiştir. Her ne kadar bu gün modern çağda bir tüketim festivali olarak görülse de arkasındaki tarihi ve kültürel miras, ona derin bir anlam katmaya devam ediyor.
