Yapılan kazılar, Ghozza’nın Ptolemaios Hanedanı döneminde kullanılan en kuzeydeki altın madeni olduğunu ve burada hem özgür işçilerin hem de zorla çalıştırılan mahkum işçilerin çalıştırıldığını gösterdi. Antik metinler, o dönemde altın madenciliğinin sıkı denetim altında yapıldığını ve bazı işçilerin ücret alırken bazılarının mahkum statüsünde olduğunu ortaya koyuyor.

7. Uluslararası Tiyatro Günleri başlıyor 7. Uluslararası Tiyatro Günleri başlıyor

Büyük miktarda demir alet ve işlenmiş maden cevheri keşfedildi

Keşfedilen kelepçelerden biri, yedi ayak halkası ve iki bağlantı zincirinden oluşurken, diğeri dört bağlantı halkası ve iki ayak bileği halkası parçasını içeriyor. Arkeologlar, bu kelepçeleri madende bulunan eski bir depolama alanında buldu. Ayrıca, bölgede büyük miktarda demir alet ve işlenmiş maden cevheri de keşfedildi. Bulgular, Yunanistan’daki Laurion gümüş madenlerinde bulunan kelepçelerle büyük benzerlik taşıyor. Bu da, Ptolemaios döneminde Mısır’a Yunan madencilik tekniklerinin getirildiğini gösteriyor. Mısır’dan çıkarılan altının Ptolemaios I’in askeri seferlerine finansman sağlamak için kullanıldığı düşünülüyor. Daha önce Ghozza’da korunaklı yurt veya koğuş bulunmaması, buradaki işçilerin tamamen özgür insanlar olabileceği fikrini doğurmuştu. Ancak, zorla çalıştırılan işçilere ait kelepçelerin keşfi, bu madende zorla çalıştırılan mahkumların da bulunduğunu kanıtladı. Ayrıca, Ghozza'da yüzlerce ostrakon (antik seramik parçaları) bulundu. Bu parçalar, işçilerin günlük faaliyetlerini kaydetmek için kullanılmıştı. Belgelerde bazı madencilerin ücret aldığı belirtilirken, zorla çalıştırılan işçilerin durumu hakkında net bilgiler bulunmuyordu.  Redon, “Bu keşif, madenlerde çalışan insanların statüsüne dair kesin kanıtlar sundu. Daha önce bu konuda elimizde net bir veri yoktu.” diyerek bulguların önemine dikkat çekti.

Kaynak: Haber merkezi