Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin 2024 yılı olağan mali genel kurulunda konuşan Birlik Başkanı Bedri Girit, “Finansal sorunlarımız oluyor. Dövizin enflasyonla en azından paralel olarak gitmesini istiyoruz. Dünyada da sıkıntılar var. Türkiye’de önümüzdeki yıl ekonomide bir daralma bekleniyor. 2.7’lik bir büyüme olsa da bizim daha çok sattığımız ülkelerin gelişim oranı 1.80. Biz biraz daha ağır bir yıla giriyoruz. 2025 zor bir parkur gibi olacak" dedi.
"Bana göre yasaklı listedeyiz"
Başkan Girit, ihracatın daha sürdürülebilir olması için olması gerekenleri sıralayarak “Devlet ve firmalar olarak yapacaklarımız var. Birtakım sorunlar da var. Ana sorunlar ve kendimize özel sorunlarımız var. Ana sorunlarda yasak ve ve kotalar var. Yumurtada, süt tozunda ve tereyağında bana göre yasaklı listedeyiz.
"2025 zor bir parkur gibi olacak"
Finansal sorunlarımız oluyor. Dövizin enflasyonla en azından paralel olarak gitmesini istiyoruz. Dünyada da sıkıntılar var. Türkiye’de önümüzdeki yıl ekonomide bir daralma bekleniyor. 2.7’lik bir büyüme olsa da bizim daha çok sattığımız ülkelerin gelişim oranı 1.80. Biz biraz daha ağır bir yıla giriyoruz. 2025 zor bir parkur gibi olacak. Çok daha fazla efor sarf etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"Japonya'da Türk yemekleri sunulacak"
Başkan Girit, açıklamasına şöyle devam etti;
“Tabii herkes kendi firmasının özelliklerini bilir ama bence bütünsel bir strateji belirlememiz lazım. Ülke ihracatını yükseltmek için. Buradaki amacımız ortaklaşa rekabet ile başkalarına rakip olmamız lazım birbirimize değil. URGE’ye çok ilgi olmasa da iyi bir alan. Turquality var. Amerika’da güzel şeyler oluyor, program 6’ıncı yılına girdi. Japonya’da aynı konseptle onlara bahsettiğimizde kadın üniversitesiyle bir anlaşma yaptık. Eylül’den sonra Türk yemeklerinin pratik ve teorik sunumları yapılacak.
Heykeltıraş metaforu
Bu sene daha zor şartlar beklediğimiz için benim önerim; heykeltıraş modeli deniyor, heykeltıraşlar eser yaparken bu eserlere çok yakın oldukları için hataları göremezler dönem dönem geri çekilirler. Eserlerine bakarlar. Bu manada dünyayı ve firmaları izlemek gerekiyor. Dünya nerede, biz neredeyiz, ülke adına katkılar oluyor mu? Bir fuara gittiğimizde bir ülke algısı var. Norveçlilere teşekkür ederek konuşmama başlıyorum her zaman. Somonu onlar dünyaya tanıttı, biz satıyoruz. Onlar da şaşırıyorlar hatta.”