GÜNDEM

86 yıl sonra ortaya çıkan Atatürk'e ağıt mektupları!

Atatürk’ün ölümünün 86. yılında, o dönemde yazılan ve radyo yöneticileri tarafından yayımlanmayan 38 şiir ve mektup, "Kelimelerde Saklı Feryatlar 10 Kasım, ‘38" kitabıyla gün yüzüne çıktı. Bu eserler, halkın Atatürk’ün kaybına duyduğu derin acıyı ve özlemi anlatıyor.

Abone Ol

Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 86. yılında, o dönemde kaleme alınan şiirler ve mektuplar, “Kelimelerde Saklı Feryatlar 10 Kasım, ‘38” adlı kitapla gün yüzüne çıktı. Atatürk'ün ölüm haberini alan vatandaşlar, derin acılarını Ankara Radyosu’na gönderdikleri şiirler ve mektuplarla dile getirmişti. Bu satırlar, yıllarca unutulmuş ve bir kenara bırakılmışken, yazar Nüket Aşkın tarafından kitaplaştırılarak, o hüzünlü anı bir kez daha gözler önüne serdi.

Şiirlerin ve mektupların tamamında ölümü kabullenemeyiş ve isyan

86 yıl önce, 10 Kasım 1938'de Atatürk’ün ölüm haberi tüm Türkiye'yi derinden sarsmıştı. O dönemde yazılan ve radyo yöneticileri tarafından "okunamaz" ve "çocukça" olarak değerlendirilen 38 şiir ve mektup, zamanla unutulmuştu. Ancak bu eserler, duygularla yoğrulmuş ve gözyaşlarıyla yazılmıştı. Kitapta, o dönemin duygu yüklü satırlarına yer verildi ve yazar Nüket Aşkın, "Şiirlerin ve mektupların tamamında ölümü kabullenemeyiş ve isyan vardı. Her birini okudukça, bir liderin öldüğü gün nasıl ölümsüzleştiğini iliklerime kadar hissettim" diyor.

Acımadın millete, artık felek sen utan!

Mektuplarda ve şiirlerde, Atatürk'ün kaybının halk üzerindeki etkisi tüm sadeliğiyle ifade edilmişti. Acımadın millete, artık felek sen utan... diyen meçhul bir şair, acısını, Kalbimizde gömüldü, başka mezar istemez... diyerek dile getirirken, Halkevi Raportörü Ferruh Kunter ise Tanrım düşünmedin mi, ben dururken onu aldın? diyerek gözyaşlarını dökerdi.

Atam, sen insanların asla fani diye vasıflandıramayacağı bir kıymet, bir ölmezsin!

Yüzbaşı Akif Türkoğlu'nun kızı Cahide Türkoğlu, Atatürk'ün ölümünü, Ulu Atam’ın ölümünün kalbimde bıraktığı derin acı ile dolu ızdıraplarımı ancak gözyaşlarımla teselli ediyorum, şeklinde ifade ederken, Nezihe Araz, Atatürk'ün ölümsüzlüğüne olan inancını şu sözlerle dile getiriyordu: Atam, sen insanların asla fani diye vasıflandıramayacağı bir kıymet, bir ölmezsin.

Ulu Önder’e olan bağlılığın ve saygının hiç eksilmediği gerçeği

Bu mektuplar ve şiirler, Atatürk'ün kaybının ardından halkın duyduğu derin acıyı ve özlemi gözler önüne seriyor. 86 yıl sonra yeniden gün yüzüne çıkan bu duygusal satırlar, Ulu Önder’e olan bağlılığın ve saygının hiç eksilmediğini bir kez daha hatırlatıyor.