İZMİR

99’uncu gününde hak arayışı: TEKSİF Sendikası nöbetini sürdürüyor

İzmir’de Son Dakika’ya özel açıklamalarda bulunan eski Digel Tekstil çalışanları ve Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) üyeleri Digel Tekstil ile yaşadıkları süreci anlattı.

99’uncu gününde hak arayışı: TEKSİF Sendikası nöbetini sürdürüyor
Abone Ol

Digel Tekstil çalışanları, yaşanan olumsuz gelişmeler sonucunda TEKSİF Sendikası’na üye olduklarını belirterek hak arayışı içerisine girdiklerini ve bu hak arama sürecinin 99’uncu gününde kararlılıklarını vurguladı.

Ege Serbest Bölgesi önünde hak arayışlarını sürdüren sendika üyeleri, İzmir’de Son Dakika’ya özel açıklamalarda bulundu ve yaşanılan süreci aktarıp taleplerini dile getirdi.

Teksif2

"Eylemlerden sonuç alamayınca TEKSİF'i davet ettik"

Sendika üyesi Oktay Yıldız, 17 Ocak tarihinde başlayan eylem sürecinin tamamen hak aramak amacı ile yapıldığını ve firma yönetimine karlı tepkilerin dile getirilmesi için alkış eylemi gerçekleştirdiklerini söyledi.

Oktay Yıldız, “Bir saat süren eylemimiz sonucunda hiçbir yetkili bize açıklama yapmayınca bizler de içerideki arkadaşlarımızla bir karar aldık ve TEKSİF Sendikası’nı fabrikamıza davet ettik” dedi.

Oktay Yıldız açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“45 dakika gibi kısa bir sürede gerekli çoğunluğu alıp yetki başvurumuzu yaptık. Aynı günün devamında benim de içinde bulunduğum 4 arkadaşım paydos saatine yakın işten haksız bir şekilde 49’ncu madde kapsamında çıkarıldı. Devamnda 4 Şubat tarihinde 3 arkadaşımız iş vereni tamamen barışçıl bir yol olan anayasanın 51’inci maddesi ile ‘sendikal hakkımıza saygı duy, bir an önce toplu sözleşme masaına otur, biz Digel işçileri olarak çalışmak, kazanmak ve kazandırmak istiyoruz’ diyerek metin okudular. 6 Şubat tarihinde ise paydosa yakın bir saatte o açıklamayı yapan 3 arkadaşımız da 46’ncı maddeden işten çıkartıldılar”

Teksif3

“Cuma günlerini eylem günü seçtik”

Oktay Yıldız, Cuma günlerinin yürüyüş eylemi günü seçildiğini ve barışçıl bir şekilde bu eylemlerin sürdürüldüğünü söyledi.

Sendika üyesi Yıldız, “Biz önce arkadaşlar olarak dışarıdayız ama içerideki çoğunluk bizde. Tüm arkadaşlarımız bilinçlendi. Sık sık toplantılar yapıyoruz. Cuma günleri 3-4 km2lik bir yolu yürüyerek aşağı iniyoruz. Amacımız ve hedefimiz mahkeme süreci bitmeden firmamızı bir an önce toplu sözleşme masasına oturtmak.” dedi.

“Kadın çalışanlara tanınan ek haklar umursanmıyor”

Eski Digel Tekstil çalışanı ve sendika üyesi Rümeysa Kişi, şirket içerisindeki çalışma şartlarından bahsetti.

Rümeysa Kişi, Digel Tekstil bünyesinde 420 kişinin çalıştığını ve bu çalışanların yüzde 85’inin kadın olduğunu söyledi. Kişi, çalışan sayısının kadın ağırlıklı olmasına rağmen pozitif ayrımcılığın uygulanmadığını ve çalışanların haklarını temin etmekte zorlandığını belirtti.

Rümeysa Kişi, “Hamile kadınlardan bile normal çalışanlardan istenen performansın aynısı bekleniyor. Mesela hamile kadınlarımızın hafta içi bir buçuk saat erken çıkma hakları var. Bu hak kapsamında bile sadece serbest bölge kapısı önüne kadar bırakıyor servis araçları. Sonrasında ulaşım için hiçbir destek verilmiyor. Tuvaletlere gidiş sürelerimiz dahi hesap ediliyor ve su sebilleri bile tuvaletlerin yakınına konuyor. Tuvalete giden kişinin suyunu doldurması ve zamandan tasarruf etmesi amaçlanıyor. Havaların soğuk ve karanlık olduğu zamanlarda ‘yalnızca kadın çalışan arkadaşımızı evin önünen almamalısınız’ dediğimizde aldığımız yanıt ‘hayır’ oluyordu.” dedi.

“Sendikayı iyi ki çağırmışız”

Rümeysa Kişi, 17 Ocak tarihindeki eylemde sendika için değil firma içerisinde muhattap bulamadıklarını söyledi ve sendikanın bu sebepten ötürü çağırıldığından bahsetti.

Kişi açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Muhattap bulamadığımız için sendikacıları çağırdık. İyi ki çağırdık yoksa bu işten çıkarmalar 7 kişi ile sınırlı kalmayacaktı. Arkamızda böyle güçlü bir sendika olduğu için şu anda işten çıkarımlar durduruldu.”

“CHP Kadın Kolları bizlere sürekli destek sağlıyor”

Rümeysa Kişi, süren direnişin CHP Kadın Kolları tarafından da desteklendiğini belirtti.

TEKSİF Sendikası üyesi Rümeysa Kişi, “CHP Kadın Kolları ile bir toplantı oldu, orada da konuşmamız oldu. Bugün de gelenler oldu sağolsunlar. CHP’li arkadaşlar destekliyorlar ve geliyorlar.” dedi.

“46’ncı madde dolayısıyla iş bulamıyorum”

Eski Digel Tekstil çalışanı ve sendika üyesi Onur Baş, şirketin bir direniş beklemediğini belirterek TEKSİF Sendikası sayesinde işten çıkarmaların durdurulup anayasal hakların çok daha iyi anlaşıldığını söyledi.

Onur Baş, 46’ncı madde kapsamında işlerine son verildiğini söyleyerek bu madde dolayısı ile iş bulmakta zorlandıklarından bahsetti.

Sendika üyesi Baş, “Ben 3 senedir çalışıyorum. Kesim makinası bakıyorum. Alman menşeli kesim makinası bunlar. Makinanın fiyatı 100 bin euro. Taktığım bir parça 1000, 2000, 3000 eurodan başlıyor. Hakkımı onurlu bir şekilde almak için bu harekete, bu sendika hakkına dayandım. Yoksa 46’ıncı maddede bahsedilen hırsızlık, bilgileri dışarı sızdırma, işvereni kışkırtma olsaydı zaten niyetimiz sendikalı olma olmazdı.” dedi.

46’ncı madde işçinin işyerinde hırsızlık yaptığını, dışarıya bilgi sızdırdığını veya işçinin işvereni kışkırttığını belirten bir madde. Onur Baş, bu sebepten ötürü yeni işlere başvurduğunda olumlu yanıt alamadığını söyledi.

Baş, açıklamasının sonunda “İşveren başvurularımızı incelerken bu hırsızlık mı yapmış, dışarıya bilgi mi sızdırmış diye bakmıyor. Madde bunların hepsini kapsıyor. Bizler hak, hukukla mücadele etmeye çalışıyoruz. Maddi durumumuz kötü olduğu halde direnişe ve sabretmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

CHP: Nerede olursa olsun işçinin ve emekçinin yanındayız

Cumhuriyet Halk Partisi Konak İşçi ve Emek Komisyonu Başkanı Emre Mutlu ve komisyon üyeleri bugün Ege Serbest Bölgesi önündeki bekleyişini sürdüren TEKSİF Sendikası’nı ziyaret etti.

Emre Mutlu, CHP olarak Digel Tekstil işçilerinin ilk günden beri yanında olduklarını belirterek işçinin ve emekçinin CHP tarafından nerede bulunurlarsa bulunsunlar desteklendiğini vurguladı.

CHP Konak İşçi ve Emek Komisyonu Başkanı Mutlu, “Bir işçi sorunu olduğu zaman bir emek sorunu olduğu zaman bir kamu veya işçi hiç fark etmez biz orada aksiyon göstermek durumundayız ve gösteriyoruz. Burası dışında Lezita vs. pek çok firma bulunuyor. Tüm bunlar ortalama bir tanesi 410’uncu gününde yanlış hatırlamıyorsam Lezita işçileri olması gerekiyor. En yenisi burası. Diğerleri de işte 110-120 gün civarlarında devam ediyor. Ciddi olarak bir işçi kıyımı var. Biz de işçiyiz. Bizim kardeşimiz, babamız, ablamız… Onlar ve hepimiz bir içiyiz. Bugün ona olan yarın bana da olabilir.” dedi.

Emre Mutlu, CHP’nin temelden kuruluş felsefesinden aldıkları güç ile sendikaların yanında olduklarını söyledi ve açıklamasını 1 Mayıs’a değinerek sonlandırdı

“Önümüzde 1 Mayıs var. Onları 1 Mayıs’ta birlikte yürümeye davet ettik.İnşallah 1 Mayıs’ta böyle bir kıvılcım, İzmir ciddi bir işçi şehri. 1 Mayıs’ta kuvvetli bir mesaj vereceğiz inşallah. Tüm işçi ve emekçi dostlarımızı ve tüm bu grevdeki arkadaşlarımızı 1 Mayıs etkinliğimize, desteğe davet ediyoruz.”