Akşemseddin, 1389 yılında Şam'da doğmuş ve 16 Şubat 1459’da Göynük'te vefat etmiştir. Asıl adı Mehmed Şemseddin olan Akşemseddin, 15. yüzyılın en büyük sufilerinden biri olarak hem tasavvuf hem de bilim alanında önemli izler bırakmıştır. Şeyh Hamza’nın oğlu olarak dünyaya gelen Akşemseddin, ailesiyle birlikte Amasya'ya yerleştikten sonra eğitimine devam etti. Medrese eğitimini tamamladıktan sonra tıp ilmiyle de ilgilenerek Osmanlı'da önemli bir tıp insanı oldu. Ayrıca, dönemin büyük alimlerinden Hacı Bayram Veli ile tanışarak tasavvuf yolunda derinleşti ve önemli bir mürşit haline geldi.

Akşemseddin Kimdir (2)

Ahmet Davutoğlu kimdir kökeni? Ahmet Davutoğlu kimdir kökeni?

İstanbul'un fethindeki rolü

Akşemseddin’in asıl ünü, 2. Murat’ın isteğiyle Fatih Sultan Mehmed’in hocası olarak tayin edilmesiyle başladı. İstanbul kuşatılırken, Akşemseddin hem manevi destek veriyor hem de ordunun moralini yükseltmek için büyük çaba sarf ediyordu. İstanbul kuşatmasının en kritik anlarında Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed’e yazdığı mektup ile önemli bir katkıda bulunmuştu. Fetih sırasında, şehre girişte Akşemseddin, halk tarafından padişah sanılarak çiçeklerle karşılandı. Ancak, o anı Fatih Sultan Mehmed şöyle ölümsüzleştirdi: “Sultan Mehmet benim, ama o benim hocamdır.”

Akşemseddin Kimdir (3)

Akşemseddin’in eserleri ve tıptaki katkıları

Akşemseddin yalnızca tasavvuf alanında değil, tıp alanında da derin izler bırakmıştır. Mikrobiyolojinin babalarından biri olarak kabul edilen Akşemseddin, bulaşıcı hastalıklar üzerine yaptığı çalışmalarla tıp tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Eserlerinden Maddetü’l Hayat adlı kitabında hastalıkların insanlardan insanlara geçebileceğini öngörerek ilk mikroorganizma teorilerinden birini ortaya koymuştur. Ayrıca Kitabü’t Tıp ve Hall-i Müşkilât gibi tıp üzerine önemli eserler de yazmıştır.

Akşemseddin Kimdir (4)

Akşemseddin’in Türbesi ve anma günü

Akşemseddin, İstanbul’un fethinin ardından İstanbul’da kalmayı reddedip Göynük’e yerleşmiş ve burada son yıllarını yaşamıştır. Göynük’te yaptırdığı türbesi, günümüzde ziyaret edilmektedir. Akşemseddin, İstanbul’un fethinden sonra da II. Mehmed’in önerisiyle Ebu Eyyûb el-Ensarî’nin kabrini bulmuş ve fetih ruhunun pekişmesine katkıda bulunmuştur.

Her yıl İstanbul’un fethiyle ilgili düzenlenen anma etkinliklerinde, Akşemseddin'in manevi katkıları ve İstanbul’a girişteki önemli rolü hatırlanmaktadır.

Akşemseddin Kimdir

Akşemseddin ve eğitim

Fatih Sultan Mehmed, Akşemseddin’i hem hoca hem de danışman olarak büyük bir saygıyla kabul etmiş, onun ilmi birikimi ve manevi yönü, dönemin bilimsel ve dini yaşamını etkilemiştir. Akşemseddin’in yazdığı eserler, hem tasavvuf hem de tıp alanındaki değerli katkılarını günümüze taşımaktadır.

Kaynak: Haber merkezi