Alfabenin keşfi, insanlık tarihindeki ilk yazılı iletişim sistemlerinin doğuşuyla başladı. Tarihin ilk alfabelerine dair izler, 5.000 yıl öncesine kadar uzanır ve Mezopotamya'nın güçlü uygarlıklarından biri olan Sümerler bu alanda öncü kabul edilir. Sümerler tarafından geliştirilen çivi yazısı, semboller aracılığıyla bilgiyi taşımayı mümkün kılan ilk yazılı sistemlerden biriydi. Bu yazı sistemi, Babil, Hitit, Akad ve Asur gibi Mezopotamya medeniyetleri tarafından uzun yıllar boyunca kullanılmıştır.

Modern alfabenin kökeni

Modern alfabenin temelleri, Fenike Alfabesi ile atıldı. Fenikeliler, MÖ 16. yüzyılda sade ve kullanışlı bir alfabe sistemi geliştirdi. Bu alfabe, 22 sessiz harften oluşuyordu ve Akdeniz çevresindeki kültürlere hızla yayıldı. Dil bilimciler, Fenike Alfabesi'nin Mısırlıların kullandığı hiyerogliflerden ilham almış olabileceğini öne sürmektedir.

Fenike Alfabesi'nin etkisi, Yunan Alfabesi ile devam etti. Yunanlar, Fenike sistemine sesli harfleri ekleyerek yazıyı daha gelişmiş bir hale getirdi. Bu gelişim, Latin Alfabesi'nin temelini oluşturdu ve günümüzde kullandığımız alfabenin doğmasına olanak sağladı.

İzmir: Felsefenin doğuş yeri ve düşünce tarihinin izleri İzmir: Felsefenin doğuş yeri ve düşünce tarihinin izleri

Türk alfabesini kim buldu?

Türkler, tarih boyunca farklı alfabeler kullanmıştır. İlk Türk alfabesi olarak bilinen Orhun Alfabesi, MÖ 5. yüzyıla dayanır ve 38 harften oluşur. Orhun Yazıtları, bu alfabeyle yazılmış en önemli eserlerden biridir. Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle birlikte, Arap Alfabesi kullanılmaya başlanmıştır. Ancak, modern Türk alfabesinin temeli, Latin Alfabesi'nden esinlenerek hazırlanmıştır. 1 Kasım 1928'de, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen Harf Devrimi ile Türkler, Latin temelli modern Türk alfabesini kullanmaya başlamıştır.

Kaynak: Haber Merkezi