Anduril Industries, ABD Ordusu tarafından uzun menzilli hassas roket topçu görevlerini desteklemek amacıyla yeni bir 4,75 inçlik katı yakıtlı roket motoru (SRM) geliştirme ve nitelendirme sürecine dahil edileceğini duyurdu. Bu adım, ABD Ordusu'nun mühimmat tedarik zincirindeki kapasiteyi artırma ve tükenen roket motoru stoklarını yenileme hedefiyle atılan önemli bir adım olarak öne çıkıyor. 2022 yılında SRM pazarına giren Anduril, uygun fiyatlı, yüksek hacimli roket motorları geliştirmeye odaklanarak operasyonel talepleri karşılamak için çalışacak.
Anduril'in yeni roket motoru tasarımı ve faydaları
Anduril'in geliştireceği 4,75 inçlik roket motoru, Yüksek Hareketlilikli Topçu Roket Sistemleri'ne (HIMARS) uyum sağlayarak, her fırlatıcı başına ateş gücünü önemli ölçüde artıracak. Bu roket motoru, HIMARS sistemlerinde tek bir bölmeye 30'a kadar güdümlü roket yerleştirilebilmesine olanak tanıyan önemli bir yenilik sunuyor. Bu, HIMARS'ın fiziksel ayak izini genişletmeden ateş gücünü artırarak savaş alanındaki etkinliği artıracak.
ALITEC ve yeni üretim yöntemleri
Anduril, yeni roket motorları için geleneksel alüminize itici gazlar ve ALITEC adlı tescilli bir formül kullanacak. ALITEC, roket motorlarının menzilini artırırken, boyut, ağırlık ve güç gereksinimlerini azaltarak performansı iyileştiriyor. Bu yenilikler, daha küçük ve daha verimli tasarımlar ile uzun menzilli saldırıları mümkün kılacak. Ayrıca, Anduril'in üretim sürecinde tek parça akışlı üretim teknikleri ve kanatsız yüksek hızlı mikser kullanarak daha verimli bir üretim süreci uyguladığı belirtildi.
Stratejik hedefler ve finansal taahhütler
Anduril, bu projeyi destekleyen 14,3 milyon dolarlık bir Savunma Üretim Yasası ödülü alırken, kendi sermayesinden 75 milyon dolarlık bir taahhütte bulundu. Şirket, üretim kapasitesini ölçeklendirerek maliyetleri düşürmeyi ve modern savaşın değişen taleplerine uygun güvenilir çözümler sunmayı hedefliyor. Bu çaba, ABD Ordusu'nun endüstriyel tabanını güçlendirme ve hassas güdümlü mühimmatlar ve hipersonik silahlar için kritik bileşenlere erişim sağlama yönündeki daha geniş çabalarının bir parçası olarak görülüyor.