Hollywood’un ünlü yıldızı Angelina Jolie, yeni filmi Maria ile izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Maria Callas’ın hayatını konu alan filmde başrolü üstlenen Jolie, opera dünyasının efsane ismi Callas’ı canlandıracak. Film, sinemaseverlerin merakla beklediği yapımlar arasında yerini alırken, ünlü oyuncunun Haluk Bilginer ile ilgili sözleri ise büyük ilgi gördü.
Hürriyet Kelebek Yazarı Barbaros Tapan ile gerçekleştirdiği röportajda, Jolie film hakkındaki duygularını ve deneyimlerini paylaştı. “Maria” filminde yer alan ünlü Türk oyuncu Haluk Bilginer hakkında övgü dolu sözler sarf eden Angelina Jolie, onunla çalışma sürecini büyük bir keyif olarak tanımladı.
"Sanatçı olmayı yeniden sevdim"
Jolie, Maria Callas’ın hayatını canlandırmanın kendisi için çok özel bir deneyim olduğunu söyledi. "Kendimi birçok şeyi yeniden başlatıyormuş gibi hissettim. Çünkü bu bir öğrenci gibi tekrar öğrenmek gibiydi. Opera söylemeyi, bestecileri, aryaları çalışmayı, bu tarzda şarkı söylemeyi öğrenmek gibi çok şey vardı," diyerek, bu süreçte öğrendiği yeni şeylerin kendisini nasıl zenginleştirdiğini vurguladı. Jolie, "Sanatçı olmayı yeniden sevdim diyebilirim. Çünkü böyle güzel bir sanat formunun ve birçok sanatçının etrafında olmak ve böyle bir projede çalışmak, çok zenginleştirici bir deneyim oldu," ifadelerini kullandı.
"Haluk Bilginer ile çalışmak büyüleyici"
Filmin başrol oyuncusu Angelina Jolie, Haluk Bilginer ile çalışma deneyimi hakkında da duygularını dile getirdi. Jolie, Bilginer ile tanıştıktan kısa bir süre sonra dost olduklarını belirterek, “Haluk, Maria’yı bulmama yardım etti. Onassis’e nasıl âşık olabileceğini anlamama yardımcı oldu. Onun sette olmasını çok sevdim. Onunla çalışmayı çok sevdim. Gerçekten, Pablo’nun da dediği gibi, o kadar parlak bir oyuncu ki, rol yaptığını hissetmiyorsunuz, sadece birlikte bir deneyim yaşadığınızı hissediyorsunuz,” diyerek Türk oyuncunun yeteneğine olan hayranlığını belirtti.
Filmin yapımcısı ve yönetmeni Pablo Larraín de Haluk Bilginer ile çalışmanın kendisi için büyük bir keyif olduğunu söyledi. Larraín, “Haluk Türk, ancak ailesinin bir kısmı Yunan kökenli. Ayrıca Haluk İzmir’de doğmuş ve Aristotle Onassis de İzmir’de doğmuş. İlginç olan, Haluk ile Onassis’in yalnızca birkaç blok ötede ama 50 yıl arayla doğmuş olmaları. Haluk, jenerasyonunun en büyük oyuncularından biri, hem Türkiye’de hem de dünya genelinde,” diyerek Bilginer’in kariyerine olan hayranlığını dile getirdi.
Ayrıca, Pablo Larraín, Haluk Bilginer’i Nuri Bilge Ceylan’ın filmleri aracılığıyla tanıdığını ve kendisinin inanılmaz bir oyuncu olduğunu belirtti. Larraín, Bilginer’in sadece oyunculuğunun değil, aynı zamanda neşeli ve eğlenceli kişiliğinin de seti daha keyifli hale getirdiğini ekledi. “Onunla çalışmak büyük bir keyifti,” dedi.
Jolie’nin performansı
Maria filmi, ünlü soprano Maria Callas’ın hayatını konu alırken, filmde Angelina Jolie, Callas’ı canlandırarak büyük bir zorlukla karşı karşıya kalmıştı. Opera dünyasının efsane ismi Maria Callas’ın yaşamı, büyük bir sanatçının yolculuğunu anlatan derinlikli bir hikayeyi beyaz perdeye taşıyor. Jolie, Callas’ın yalnızca müziğiyle değil, aynı zamanda özel hayatındaki dramatik olaylarla da zorlu bir yaşam sürmüş bir kadın olduğunu belirterek, bu rolü üstlenmenin ne kadar zorlayıcı olduğunu ifade etti.
Filmde, Callas’ın aşk hayatı, sanata olan bağlılığı ve karşılaştığı zorluklar izleyicilere sunulacak. Angelina Jolie, Callas’ı canlandırmak için opera söylemeyi öğrenmekten, farklı aryaları çalışmaya kadar geniş bir hazırlık sürecinden geçti. Ünlü oyuncu, Maria Callas’ı en iyi şekilde anlatabilmek için büyük bir çaba sarf ettiğini söyledi.
Angelina Jolie ve Haluk Bilginer’in birlikte çalıştığı bu projede, her iki oyuncunun da performansları büyük ilgiyle izlenecek gibi görünüyor. Maria filmi, sinemaseverler için heyecanla beklenen bir yapım olarak 2025 yılında vizyona girmesi bekleniyor.