Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 11 üyesi, milletvekilliği düşürülen Can Atalay’ın mazbatasının geri verilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’a bir mektup gönderdi. Mektupta, Atalay’ın tutukluluğunun devam etmesinin demokrasi ve evrensel hukukun ihlali olduğu ifade edilerek, Anayasa Mahkemesi’nin Atalay lehine verdiği kararların uygulanmaması sert bir şekilde eleştirildi.
Ortak çağrı
Mektupta, AP üyeleri arasında Özlem Alev Demirel (Almanya), Marco Tarquinio (İtalya), Martin Schirdewan (Almanya), Anthony Smith (Fransa), Sebastian Everding (Almanya), Leila Chaibi (Fransa), Jonas Sjöstedt (İsveç), Damian Careme (Fransa), Catarina Martins (Portekiz), Irene Montero (İspanya) ve Isa Serra (İspanya) gibi isimlerin imzaları yer aldı. Üyeler, Türkiye’nin en önemli insan hakları avukatlarından biri olarak tanınan Can Atalay’ın, Gezi Parkı Davaları gerekçesiyle 2022'den bu yana haksız bir şekilde tutuklu bulunduğunu vurguladı.
“Atalay’ın tutukluluğu kaygı verici”
AP üyeleri, Hatay halkının seçilmiş temsilcisi Can Atalay’ın milletvekilliği mazbatasını almasına rağmen, serbest bırakılmadığı ve dolayısıyla vekillik yeminini edemediğine dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi’nin Atalay lehine verdiği kararlara rağmen, Türk makamlarının bu kararları uygulamamasının yalnızca bir milletvekilinin haklarını ihlal etmediği, aynı zamanda Hatay halkının demokratik iradesine de gölge düşürdüğü belirtildi.
“Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uyulmadı”
Mektupta, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik Ocak 2024’te Parlamento’da alınan kararın Anayasa Mahkemesi tarafından “yok hükmünde” sayıldığı hatırlatılarak, bu kararın uygulanmamasının evrensel hukuk normlarına aykırı olduğu kaydedildi. AP üyeleri, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını derhal yerine getirmesini ve Can Atalay’ın serbest bırakılarak milletvekili olarak görevine devam etmesine izin verilmesini talep etti.
“Hatay halkının demokratik hakları ihlal ediliyor”
AP üyeleri, Atalay’ın devam eden tutukluluğunun yalnızca bireysel bir hak ihlali olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, bu durumun Hatay halkının temel demokratik haklarının ve Türkiye’deki evrensel hukuk devleti anlayışının da ihlal edilmesi anlamına geldiğini ifade etti. Avrupa Parlamentosu üyeleri, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve temel haklar üzerindeki ciddi kısıtlamaların kaldırılması için gerekli adımların atılması çağrısında bulundu.
Bu gelişme, Türkiye’de hukuk ve insan hakları alanında uluslararası gözlemciler tarafından yakından izlenmeye devam ediliyor.