Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artarken, çözüm yolları da tartışılmaya devam ediyor. Katıldığı bir televizyon programında bu konuya değinen Avukat Arzu Külahcıoğlu Altıntoz, çarpıcı tespitler ve önerilerde bulundu. Külahcıoğlu Altıntoz, kadınların güçlendirilmesi için atılması gereken adımları detaylı bir şekilde aktardı.

"Kadınlara ilham oldu"

Av. Arzu Külahcıoğlu Altıntoz, sözlerine Cumhuriyet ile kazanılan sosyal, siyasi ve ekonomik hakların kadınlar için önemine dikkat çekerek başladı. "Kadınlar ve erkekler eşittir. Kadınların eşit olabilmek için hem sosyal hem siyasi hem ekonomik alanda kazanımlar elde etmek zorundadır" diyen Külahcıoğlu Altıntoz, bu kazanımların Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğü ve kadınların mücadelesiyle elde edildiğini belirtti. 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin, toplumsal cinsiyet eşitliğine giden yolda atılmış dev bir adım olduğunu vurgulayan Külahcıoğlu Altıntoz, "Bu kazanım, birçok ülkedeki kadınlara ilham oldu ve onlar da Türk kadınlarını örnek alarak haklarını kazandılar" dedi.

"Siyasette güçlü kadınlar, güçlü toplumlar"

Kadınların sadece siyasette bulunmalarının yeterli olmadığını, karar verici mekanizmalarda da yer almalarının şart olduğunu vurgulayan Külahcıoğlu Altıntoz şöyle konuştu:

"Kadınların nitelik anlamında da karar verici mekanizmalarda olması gerekiyor. Kadınlar siyasette olmalı, çünkü yasa koyucudurlar ve toplumsal eşitliği bu yolla sağlayabiliriz"

Kadın milletvekili sayısının artmasının, yasal düzenlemelerin kadın lehine olmasını sağlayacağını belirten Külahcıoğlu Altıntoz, kolluk kuvvetlerinde ve yargıda görev alan kadınların sayısının artmasının ve gerekli eğitimlerin verilmesinin önemine dikkat çekti:

"Karar verici mekanizmalarda kadınların bulunması bir tek kadınların şu an içerisinde bulundukları durumu iyileştirmez, toplumum diğer bireylerinde yaşamını düzeltir, kolaylaştırır ve güzelleştirir"

"Kadının fıtratı farklı" görüşüne sert tepki!

Av. Külahcıoğlu Altıntoz, kadına yönelik şiddetin temel nedenlerinden birinin, toplumdaki "kadının fıtratı farklı" şeklindeki yanlış algı olduğunu belirtti:

"Bu kadının fıtratını farklı görmek kabul edilebilir bir şey değil. Toplumun gerici kesiminde maalesef kadının fıtratı farklı. Kadının yeri yok. Kadın erkeğe hizmet etmeli, çocuklara bakımı üstlenmeli ama toplumsal hayatta bir rolü olmamalı"

Son 20 yılda yaşanan tartışmalara da değinen Külahcıoğlu Altıntoz şu ifadelere yer verdi:

"Bu güne kadar kadınla ilgili yapılan çalışmalar toplumda başka alanda yapılmadı. Bir çok kadın kendini bu konuya vakfetmiş hayatını bunlara adamış durumumda. Bu insanlar kendi özel hayatlarından ödün vererek sokağa çıkıp kadının güçlendirilmesi için çalışıyor. Ancak bunlar yeterli mi değil, bu kadar çabaya rağmen çok ilerlenemiyor. Bireysel çabalar, dernekler ve kolektif olarak çalışanlar gönüllülük esasıyla çalışıyorlar ama kadının toplumdaki yerini kötülemeye çalışan cenah sermaye sahibi, siyasi güç sahibi, ekonomik olarak çok büyük bir ekonomiye sahip. Bunların karşısında bizim daha fazla çalışmamız daha fazla ses çıkarmamız gerekiyor. Saha pratik sahibi olan derneklerin çatısı altında toplanmamız ve çalışmalar yapmamız gerekiyor"

"İlkokuldan itibaren toplumsal cinsiyet eşitliği dersi verilmeli!"

Eğitimin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında kilit rol oynadığını vurgulayan Külahcıoğlu Altıntoz, "Çocuklara ilkokuldan itibaren bu eğitimin verilmesi gerekiyor. Bunun için de bütüncül eğitim politikaları uygulanmalı" dedi. Ancak, mevcut durumu eleştiren Külahcıoğlu Altıntoz şu ifadeleri kullandı:

Konak Belediyesi mobil kamyon ve elektrikli triportörleri hizmete soktu Konak Belediyesi mobil kamyon ve elektrikli triportörleri hizmete soktu

"Geldiğimiz noktada maalesef ilkokullara atanan imamlardan, ilkokulda uygulanan çeşitli projelerden bahsediyoruz ve bunlara karşı ses çıkarmaya çalışıyoruz bu seslerde bastırılıyor maalesef. Milli eğitimin geriye gidişiyle birlikte bunların okullarda yapılabilmesi çok mümkün değil. Kadınlar ve çocuklar gider iyi bir eğitim almazsa toplumu istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. Bunun için evde eğitim olması gerekiyor ama evde eğitimin olması için de kadının eğitilmesi gerekiyor siz bunları geriye götürerek bunların önüne ket vuruyorsunuz"

Kreşlerin önemine de dikkat çeken Altıntoz, Gaziantep Belediye Başkanı'nın kreşlerle ilgili açıklamalarını eleştirerek, "Bir kadın belediye başkanının kreşlerin arkasında durmuyorum, kapatılmasını destekliyorum demesi vatana ve kendi yapısına ihanettir" dedi. Altıntoz, yerel yönetimlerin kreş açma, kadınlara ve çocuklara eğitim ve psikolojik destek sağlama konusunda daha aktif rol alması gerektiğini belirtti.

"Tek imzayla çıkılamaz, sözleşme yürürlükte!"

İstanbul Sözleşmesi'nin kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir kazanım olduğunu belirten Külahcıoğlu Altıntoz, "İstanbul sözleşmesinin etkisiyle 6284 numaralı yasa düzenlendi. Kadına yönelik kazanımlar gerici odaklar'ın baskısıyla geriledi ve bu nedenden dolayı İstanbul sözleşmesinden çıkılmasına karar verildi" dedi. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını eleştiren Külahcıoğlu Altıntoz şöyle konuştu:

"İstanbul sözleşmesinden tek bir imza ile çıkılamaz. Anayasamınız 90. ve 104. Maddelerinde temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası insan hakları sözleşmesinden çekilme yetkisini meclise tanımışız o yüzden bir imza ile çıkmak mümkün değil. İstanbul sözleşmesi şu an yürürlükte"

"Kadın cinayetleri politiktir ve çözümü kolay!"

Kadın cinayetlerinin politik olduğunu ve çözümünün kolay olduğunu belirten Külahcıoğlu Altıntoz, cezaların artırılması ve kadını korumaya yönelik yasaların etkin bir şekilde uygulanması ile şiddet oranlarının azalacağını ifade etti.

"Şiddeti meşrulaştıran haberlere son verilmeli!"

Medyanın kadına yönelik şiddet olaylarındaki dilini eleştiren Altıntoz şu ifadeleri kullandı:

"Medya kadını güçsüz bırakan dili değiştirmek zorunda. Kadın cinayetlerindeki suçluları meşrulaştırmayı bırakmaları gerekiyor. Herhangi bir neden bir cinayeti meşrulaştıramaz. Bunu özellikle vurgulamamamız lazım. Basının bu konuda baskılandığını düşünüyorum. Örneğin X platformunu açalım kadın cinayet yazalım eminim akacak ama bu haberler nasıl veriliyor 'yasak aşk cinayeti' bunları böyle yazamazsınız. Siz böyle yaparak cinayeti işleyen kişinin yaptığını meşru gösterir hale getiriyorsunuz. Bunu ana akım medya da yapıyor muhalif medya da yapıyor"

"Amaç toplumu cinsiyetsizleştirmek değil"

"İstanbul sözleşmesini kaldırmak çözüm değil" diyen Altıntoz, bazı kesimlerin toplumsal cinsiyet konusuna "takmış durumda" olduğunu söyledi. "Toplumsal cinsiyet demek toplumun cinsiyetsizleştirilmesi demek değildir" ifadelerini kullanan Altıntoz, Türk toplum yapısına uygun olmadığı iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini belirtti. Nafaka ve LGBTQ bireylerle ilgili tartışmalara da değinen Altıntoz, "Nafaka ile alakalı İstanbul sözleşmesinde bir durum yok. LGBTQ ile ilgili eleştirileri de İstanbul sözleşmesini kaldırarak bir şey yapamazsınız. İstanbul sözleşmesi çocuk, LGBTQ, kadın hakkını koruyor siz bunları ayıramazsınız" dedi.

"Babalık izni ve ev içi iş bölümü önemli"

Toplumsal zihniyet değişikliğinin sağlanması için erkeklerin de sorumluluk alması gerektiğini belirten Altıntoz, babalık izninin bu süreci destekleyeceğini söyledi. "Kadına ekonomik özgürlüğünün verebilmesi için babaya da izin verilmesi gerektiğini babalarında çocuk bakımını üstlenebileceğini vurguladı." dedi.

"Ekonomik güç şiddeti azaltır"

Kadın istihdamının önemine dikkat çeken Altıntoz, "Kadınlara istihdam yaratılmasını gerektiğini söyleyen Av. Altınoz “kadın çalıştıran iş verenlere yüzde yirmi SGK prim indirimi yapın bu sayede kadın istihdamı sağlanabilir. Kadınlar istihdam sağlanıp ekonomik güç elde ederse o zaman kadına yönelik şiddeti bitirebilirsiniz. Ekonomik gücü olmayan kadınlar şiddete maruz kalıyor" dedi. Ekonomik güç kazanan kadınların şiddete maruz kalma riskinin azaldığını vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi