Kartal, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, Beydemir ile 2007 yılında tanıştıklarını ve 2013 yılında ünlü şarkının düzenlemesini kendisinin yaptığını iddia etti. Kartal, şarkının beklenmedik bir şekilde popüler olması sonrası haklarının gasp edildiğini öne sürerek, Beydemir ve menajerine yönelik ağır ithamlarda bulundu.
Taraflar arasındaki dava devam ederken Ali Kartal’ın hakaret içerikli açıklamalarını sürdürmesi üzerine Ufuk Beydemir ve menajeri, savcılığa ek suç duyurusunda bulundu. Beydemir, Kartal’ın kendisini ve menajerini sosyal medya üzerinden "Ufuk hırsızı", "Sabıkalı dolandırıcı Engin Akıncı" gibi ifadelerle hedef aldığını belirtti.
Mahkeme süreci ve Ali Kartal’ın savunması
Savcılığın yürüttüğü soruşturma sonucunda Ali Kartal hakkında "Sesli, Yazılı veya Görüntülü Bir İleti ile Hakaret" suçu kapsamında iddianame hazırlandı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Kartal ilk kez hakim karşısına çıktı.
Kendisini savunan Kartal, "11 yıl polis teşkilatında çalıştıktan sonra emekli oldum ve müzik sektörüne girdim. Ancak bu alanda tecrübem olmadığı için Ufuk Beydemir ve Engin Akıncı tarafından dolandırıldım. Haklarım verilmedi. Kendime yediremediğim için o ifadeleri kullandım" şeklinde konuştu.
Savcı mütalaasında, Kartal’ın üzerine atılı suçu işlediğini belirterek cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, Kartal’ı 109 gün adli para cezasına çarptırdı.
Ufuk Beydemir’e yönelik hakaretler ve "naylon ünlü" iddiası
Dava sürecinde Ali Kartal’ın, Ufuk Beydemir’in şahsi telefonuna ağır hakaretler içeren mesajlar gönderdiği ortaya çıktı. Ufuk Beydemir, şikayet dilekçesinde Kartal’ın kendisine, "Hırsızlık yaparak naylon bir ünlülüğe kavuştuğunu zanneden ezik, alçak, sinsi, tilki, yılan" gibi ifadelerle hakaret ettiğini belirtti.
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Ali Kartal, söz konusu mesajları kendisinin attığını kabul etti. Kartal, Ufuk Beydemir ve menajerine yönelik sosyal medya paylaşımlarında da hakaretlerini sürdürdüğü için uzaklaştırma kararı çıkarılmıştı.
