Ayasofya, hem Bizans hem de Osmanlı dönemlerinde önemli bir dini yapı olmuştur. 532-537 yılları arasında Bizans İmparatoru I. Justinianus’un emriyle inşa edilmeye başlanmış ve dönemin en büyük kilisesi olarak inşa edilmiştir. İstanbul’un fethinin ardından camiye dönüştürülen bu yapı, 1934’te müzeye çevrilmiş ancak 2020’de tekrar cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Peki, bu tarihi yapıyı kim yaptırdı ve hangi dönemde inşa edildi? İşte Ayasofya’nın tarihçesi ve değişen statüsü hakkında bilmeniz gerekenler.

Ayasofya’nın inşa süreci ve ilk yılları

Ayasofya, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532 ile 537 yılları arasında İstanbul’un tarihi yarımadasında inşa ettirilmiştir. Bu büyük yapının inşasında Mimar Isidore ve Anthemius’un önemli katkıları olmuştur. Yapının başlıca özelliği, devasa kubbesi ve dönemin en büyük kilisesi olarak inşa edilmesidir. Ayasofya, aynı zamanda İstanbul’daki Ortodoks Kilisesi’nin merkezi olarak da kabul edilmiştir.

Atik ailesi kimdir? Atik ailesi kimdir?

İstanbul’un Fethi ve Ayasofya’nın camiiye dönüşümü

İstanbul’un 1453 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesinin ardından, Ayasofya camiye dönüştürülmüştür. Fatih Sultan Mehmed, Ayasofya’yı cami olarak kullanmaya başlamış ve böylece yapının statüsü değişmiştir. Bu dönemde, Ayasofya’nın duvarlarına İslam motifleri eklenmiş ve camiye özgü özellikler kazandırılmıştır. Ayasofya, Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli dini yapılarından biri olarak kullanılmaya devam etmiştir.

Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi ve sonraki yıllar

1934 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Ayasofya, müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1935 ile 2020 yılları arasında müze olarak hizmet veren Ayasofya, 2020 yılında Danıştay’ın kararı ile yeniden cami statüsü kazanmıştır. Cumhurbaşkanlığı kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilen Ayasofya, günümüzde yeniden cami olarak kullanılmaktadır.

Ayasofya’nın kültürel ve dini önemi

Ayasofya, tarihi boyunca farklı kültürlerin ve inançların izlerini taşımaktadır. Bizans’tan Osmanlı’ya, sonra Cumhuriyet dönemine kadar değişen işlevi ve yapısı, bu yapının ne kadar önemli bir sembol olduğunu gözler önüne sermektedir. Bugün hem dini bir merkez hem de kültürel bir miras olarak kabul edilen Ayasofya, dünya çapında ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam etmektedir.

Kaynak: Haber Merkezi