Medya ile adalet kurumları arasındaki ilişkiyi güçlendirmek, doğru ve hızlı haber alma ilkesi çerçevesinde toplumun adalet sistemine olan güvenini artırmak ve iletişim süreçlerinin doğru ve etkin şekilde ilerletilebilmesi hedefiyle Adalet Bakanlığı ve İletişim Başkanlığı koordinesinde panel düzenlendi.

Medyanın adalet ile ilişkisi üzerine düzenlenen panel, Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş kampüsünde gerçekleştirildi.

Panel, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da panele katıldı.

Panelde, "Adaletin Tesisi ve Kamuoyunun Doğru Bilgilendirilmesi", "Toplumun Adalet Algısında Medyanın Sorumluluğu" ve "Değişen Dünyada Medya ve Adalet İlişkisinin Geleceği" başlıklı oturumlar gerçekleştirildi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, medya ve adalet ilişkisini değerlendirmek üzere düzenlenen panelde önemli mesajlar verdi. Tunç, medya temsilcilerinin düşüncelerinin yargı reformu sürecinde büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Bugün burada gerçekleştireceğimiz tartışmaların, adalet medya ilişkisini güçlendireceğine inanıyorum” dedi.

Geçmişte yargı ve demokrasi ilişkisi

Bakan Tunç, konuşmasında 25 yıl önce burada yargılandığını hatırlatarak, o dönemde yaşananları aktardı. "Burası devlet güvenlik mahkemesiydi. Başörtüsüne özgürlüğü savunduğum için hakkımda iddianame düzenlenmişti" dedi. Bu anısını paylaşarak, o zaman yaşadığı adaletsizliğin altını çizen Tunç, günümüzde adaletin sağlanması için önemli adımlar atıldığını vurguladı.

Vesayetçi yargı dönemi geride kaldı

Türk yargısının geçmişte darbecilerin yanında yer aldığını dile getiren Tunç, "Türk yargısı, 15 Temmuz'da milletin yanında durarak gerçek yüzünü gösterdi. Darbecilere gözaltı yaparak, milletin iradesine sahip çıkıldı" şeklinde konuştu. Bu tür yargı sistemlerinin geçmişte demokrasimize zarar verdiğini belirtti.

“Türk medyası 15 Temmuz’da kahramanlık gösterdi”

Bakan Tunç, Türk medyasının da geçmişte darbecilerin sözcüsü olduğunu hatırlatarak, 15 Temmuz'da milli iradeye sahip çıkan gazetecileri övdü. "Türk medyası, hain kalkışmada ekranları karartamadı. Gazeteciler, milletin meydanlara inmesinde büyük bir rol oynadı" dedi.

Uluslararası medyanın rolü

Filistin'deki durumu da değerlendiren Tunç, "7 Ekim'den bu yana orada bir soykırım işleniyor. Uluslararası medya, katledilen çocukların hakkını korumuyor. Ancak Türk medyası, hayatlarını tehlikeye atarak bu durumu dünya kamuoyuna aktarıyor" ifadelerini kullandı. Türk medyasının cesur duruşunun altını çizerek, "AA'nın yayınlarından elde ettiğimiz deliller, soykırım davasında kullanıldı" dedi.

Hiç gitmediği İstanbul'dan trafik cezası yedi Hiç gitmediği İstanbul'dan trafik cezası yedi

Reform ve kanun değişiklikleri

22 yılda mevzuatlarını tamamen değiştirdiklerini belirten Tunç, "80 yıllık kanunlarımızı yeniledik. Önemli olan bu kanunların iyi uygulanmasıdır. Anayasa, yargı kararlarında gözetilmesi gereken en önemli husustur" açıklamasında bulundu. Vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik çabalarla birlikte, basınla ilgili düzenlemeler yapıldığını da vurguladı.

Sosyal medyada düşünce özgürlüğü

Bakan Tunç, sosyal medyanın özgürlük alanı olduğunu, ancak bu alanın suç işleme yeri olarak kabul edilemeyeceğini söyledi. "Medya mensuplarının masumiyet karinesine saygı göstermesi gerekiyor. Sosyal medya, düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını zorlamamalıdır. Sosyal medyada gerçekleşen suçu düşünce özgürlüğü kabul edemeyiz" dedi.

İletişim başkanı Altun’un mesajları

Panelde konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yargı süreçlerinde taraflı haber yapmanın yargısız infazlara neden olabileceğini belirtti. "Medya kuruluşları, hukukun önemli bir ihtisas alanı olduğunu göz önünde bulundurmalıdır" ifadelerini kullandı.

İstanbul'da Başakşehir Üniversitesi Beşiktaş kampüsünde gerçekleştirilen “Adalet ve Medya İlişkisi Adalet Mülkün Temeli, Medya Gerçeğin Sesi Paneli”nde konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Reyting katkısı infiale yol açmamalı. Bazen reyting kaygısıyla mağdurların acıları istismar ediliyor" diye konuştu.

“Reyting kaygısıyla mağdurların acıları istismar ediliyor”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile birlikte panele katılan İletişim Başkanı Fahrettin Altun konuşmalarını şu ifadelerle sürdürdü: “Medya hak ihlallerini duyurmalı. Yargılama süreçlerinin şeffaf ilerlemesine katkı sağlamalı. Reyting katkısı infiale yol açmamalı. Bazen reyting kaygısıyla mağdurların acıları istismar ediliyor. Medya mahremiyete riayet etmeli. Dezenformasyon, adaleti tesis etmenin önündeki en büyük engeldir.”

Kaynak: Haber Merkezi