Belarus’ta, Aleksandr Lukaşenko’nun 1994 yılından bu yana süren yönetimi, bu yılki başkanlık seçimlerinde bir kez daha devam etmesi bekleniyor.
Başkent Minsk’te adeta hiçbir seçim kampanyası görünmezken, oy verme işlemleri başlatıldı. Adayların tanıtımını yapan reklam panoları neredeyse yok denecek kadar az ve seçim heyecanı hissedilmiyor.
Seçimlere ilgi yok
Lukaşenko’nun kendisi bile seçim sürecine olan ilgisini gizlemiyor. Bu hafta başında devlet tarafından işletilen bir araba üretim tesisinde yaptığı açıklamada, "Seçim kampanyasını takip etmiyorum, hiç zamanım yok," diyerek durumu özetledi.
70 yaşındaki Lukaşenko, "Avrupa'nın son diktatörü" olarak tanımlanıyor ve ülkeyi yönettiği 30 yılda pek çok siyasi muhalefeti ya hapse attı ya da yurtdışına kaçmasına yol açtı.
Haksız seçim iddiaları tutuklama getirmişti
2020’deki son seçimde Lukaşenko’nun yüzde 80 oy alarak zafer ilan etmesi, büyük bir kargaşaya yol açmış ve halk aylarca süren protestolara girişmişti. Bu protestolar, 65.000 kişinin tutuklanmasına ve baskılara neden olmuştu.
2020 seçimleri sonrasında muhalefet figürleri ya hapse atıldı ya da yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. Şu anki seçimde Belarus’ta 7 milyon kayıtlı seçmen, beş aday arasında tercihte bulunabilecek. Ancak, bu adaylardan yalnızca biri, Lukaşenko’nun yönetimini ve Belarus’un Rusya ile yakın ilişkilerini eleştiriyor.
Anna Kanapatskaya’nın bağımsız adaylığı
Bağımsız aday Anna Kanapatskaya, “Belaruslular, özgür, bağımsız ve demokratik bir ülkede yaşama hakkına sahip,” diyerek, Belarus'un geleceğini insan haklarına dayalı bir biçimde görmek istediğini belirtti.
Ancak, mevcut yönetimin politikasını eleştirmesine rağmen, polis memurlarıyla kavga etmemenin önemine de dikkat çekti.
Seçim tarihi protestoları engellemesi amacıyla değiştirildi
Lukaşenko'nun altıncı dönem süresi yaza kadar dolmayacakken, seçimlerin Ocak ayında yapılması, protestoların engellenmesi amacıyla bilinçli bir karar olarak değerlendiriliyor.