İZMİR

Bir 10 Kasım yazısı

Abone Ol

BABA EVLATLARINA KIZMAZ

“Bize kızma olur mu…

Bize bıraktığın  mirasına sahip çıkamadık.. 

affet bizi… “

Demekten başka bireyler yapmalıyız….

Ama bu baba, Mustafa Kemal Atatürk gibi vatanına ve değerlerine sonsuz sevgiyle bağlı bir liderse, 

kızmak yerine anlamayı ve rehberlik etmeyi seçerdi. 

Seçerdi diyorum, çünkü ne yazık ki her 10 kasımda onun aramızda olmadığını bir kez daha hatırlıyoruz. 

Ancak, bugün Türk gençliği olarak bizler, bu mirası taşıyamadığımız ve  yaptığı fedakarlıkları hakkıyla yaşatamadığımız zamanlarda onun karşısında başımızı öne eğip. 

Belkide bir defa daha,

ama son defa Af dilemeliyiz…

Bugün ülkemiz;  içinde bulunduğu sorunlar nedeniyle, bize miras bırakılan hedeflerin ve ilkelerin uzağında olabilir. 

Ekonomik zorluklar, 

Eğitimde eksiklikler, 

toplumda adalete olan inancın zayıflaması… 

Ne yazık ki bunların her birinde, onun çizdiği çağdaş medeniyet yolundan sapmış durumdayız., 

Kendimize sormamız gerek: “Atamızın hayalini kurduğu bağımsız, ileri ve aydın Türkiye için ne kadar çaba gösterdik/gösteriyoruz?”

Cumhuriyetin 101. Yılında bu on kasımda bir Türk evladı olarak Atatürk’ten af dilemenin zamanı geldi….

“Atam , bize gösterdiğin hedeflere gerektiği gibi sahip çıkamadık. 

Senin kurduğun Cumhuriyet’i ve ona yüklediğin çağdaş medeniyet ülküsünü gerektiği gibi koruyup ileriye taşıyamadık. 

Şimdi, seni ve ilkelerini anarken, bu değerlerden uzaklaştığımız için sana mahcubuz. 

Ancak, senin evlatların olarak yeniden uyanmak, hatalarımızdan ders almak ve yeniden senin ışığında yürümek için buradayız.

Ne demiştin bize? 

‘Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.’ Bu vazifeyi hatırlamak, onu baş tacı yapmak ve senden aldığımız mirası ileri taşımak için yeni bir söz veriyoruz. 

Senin bize olan güvenini boşa çıkarmayacağız. 

Bize miras bıraktığın bağımsızlık ruhunu, bilim ve akıl yolunu yeniden yaşatmak için çalışacağız.”