İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından YKKED Mandolin Orkestrası dinletisi yapıldı. Dinletinin ardından konuşan YKKED Genel Başkanı Gökhan Bal, Köy Enstitülerinin yalnızca birer okul değil, aynı zamanda birer toplumsal dönüşüm projesi olduğunu vurguladı.
“Köy enstitüleri bir eğitim modeliydi”
Bal, "Köy Enstitüleri, Cumhuriyet’in geniş kesimlere ulaşması için atılmış önemli bir adımdı. Bugün hâlâ o eğitim modeline ihtiyaç var. Sadece cumhuriyet insanı değil, demokrat insanlar da yetiştirilirdi.” ifadelerini kullandı. Eğitimde fırsat eşitliği ve üretken bireyler yetiştirmenin esas alındığı bu sistemin hâlâ geçerliliğini koruduğunu belirten Bal, “Her öğrenci müzik aleti çalsın, yabancı dil bilsin diye uğraşılırdı. Tonguç, öğrenciye dayağı yasaklamış, yönetici-yönetilen ayrımını reddetmişti. Bu yönüyle tam bir demokratik toplum yaratma çabası vardı.” dedi.
“Eğitim alanındaki en özgün hamle”
Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi Müdürü Serhan Kemal Saygı ise serginin açılışında yaptığı konuşmada, Köy Enstitülerinin Cumhuriyet devrimlerinin eğitim alanındaki en özgün hamlesi olduğuna dikkat çekti.
“İsmail Hakkı Tonguç’un bilinmeyen yönlerinden biri de fotoğraf tutkusuydu. O dönemin ruhunu karelere yansıttı, böylece tarihsel bir miras bıraktı,” diyen Saygı, serginin bu mirasa sahip çıkmayı amaçladığını belirtti.
Aziz Sancar’ın sözü hatırlatıldı
Saygı, Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın sözlerini de hatırlatarak, “Sancar, Başardım çünkü beni köy enstitüsü mezunu öğretmenler yetiştirdi demişti. Bu sözler, enstitülerin eğitimdeki değerini bir kez daha ortaya koyuyor,” ifadelerini kullandı. Etkinlik, sergi alanının gezilmesiyle sona erdi.