Prof. Dr. Canan Karatay, 2016 yılında tedavi ettiği İbrahim Ethem Ceyhun Ülker’in ölümünün ardından açılan davada İstanbul'da hakim karşısına çıktı. Ülker'in böbrek yetmezliği ve kanser nedeniyle hayatını kaybetmesinin ardından, Karatay hakkında hatalı tıbbi uygulama nedeniyle meslekten men edilmesi talep edildi. Karatay, savunmasında ünlü lider Gandhi'yi örnek göstererek "tuz yürüyüşü"nü gündeme getirdi ve tedavi önerilerinin doğru olduğunu savundu.
Canan Karatay'ın savunmasında "Tuz Yürüyüşü" vurgusu
Duruşmada savunma yapan Canan Karatay, 2016 yılında hastayı ilk kez gördüğünü ve tedavi önerilerinin ardından hastanın iyiye gittiğini ifade etti. "Ben 4 yıldır görmediğim bir hasta yüzünden suçlanıyorum" diyerek, hastanın şeker hastalığı ve diğer sağlık sorunlarının tedaviye etkisini anlattı. Ayrıca, hastaya verdiği diyabet beslenme listesinin olumlu sonuçlar doğurduğunu belirtti. Karatay, ölümün kanamadan kaynaklandığını öğrendiğini söyleyerek, tedavi sürecinde hastanın sağlığında iyileşme sağladığını savundu.
Mahkeme, davanın devamını erteledi
Mahkeme, Canan Karatay'ın savunmalarını dinledikten sonra eksik hususların tamamlanması için davayı 25 Nisan 2025 tarihine erteledi. Davalı hastane avukatı ise Karatay’ın tedavi yöntemlerini savunarak, hastanın yaşam tarzına yönelik tavsiyelerin kararının hastaya ait olduğunu belirtti. Öte yandan, müşteki vekilleri ise Karatay’ın tedavi yöntemlerinin bilimsel olmadığını ve alkol kullanımıyla ilgili yanlış tespitler yapıldığını ifade etti.
Tuz Yürüyüşüne Gandhi referansı
Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Canan Karatay, savunmasında Gandhi'nin meşhur "Tuz Yürüyüşü"nü örnek vererek, halk sağlığı için benzer bir hareket başlattığını belirtti. "Tuz dediğimiz 84 mineral olursa kafa çalışır, yoksa kafa çalışmaz" diyerek tuzun önemine dikkat çekti. Karatay, kendisinin 82 yaşında olduğunu ve yılların deneyimiyle sağlık alanındaki gelişmeleri iyi bildiğini ifade etti.