Paşabahçe ve Porland arasında 10 yıldır süren 'çay tabağı' çekişmesinde kazanan taraf Paşabahçe oldu. Paşabahçe ve Porland Porselen arasında 10 yıldır devam eden 'çay tabağı' çekişmesine Anayasa Mahkemesi son noktayı koydu. Anayasa Mahkemesi, tasarımla ilgili olarak Porland Porselen'in başvurusunu reddetti.
10 yıl sonra kazanan Paşabahçe oldu
Porland, yaklaşık 10 yıl önce kullanmakta olduğu bir endüstriyel tasarımın adına tescili için Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurdu. Tescili iptal edilen tasarım bültende yayınlandı. Bunun üzerine Paşabahçe bu modelin, kendisi tarafından kullanılan ve tescilli olan çay tabağı ile “Aynı veya benzer olması, ayırt edici özelliğinin olmaması” gerekçesi ile Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na itiraz etti. Süren davalar 2018’de istinafa, 2020’de AYM’ye taşındı. AYM, Porland AŞ’nin başvurusunu kabul edilemez bularak Paşabahçe’ye karşı açtığı hak ihlali davasını reddetti.
Porland'ın İddiası Neydi?
Porland, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirmek istediği bir çay tabağı tasarımına yönelik Paşabahçe'nin itirazı üzerine açılan davada, istinaf aşamasında yeni bilirkişi raporu alınmasını eleştirdi. Şirket, Yargıtay'ın geçmiş kararlarını emsal göstererek mahkemenin yalnızca mevcut delillerle sınırlı bir inceleme yapması gerektiğini savundu. Anayasa Mahkemesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin bilirkişi raporu almasını "açık bir keyfilik" ya da "bariz takdir hatası" olarak değerlendirmedi. Kararda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasının ve yeni bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının yasal dayanağının bulunduğu ifade edildi. Porland'ın dayandığı 2013 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının tek başına içtihadın yerleşik hale geldiğini göstermediği vurgulandı. AYM, farklı yönde kararlar da bulunduğuna işaret ederek içtihatların yeknesak hale getirilmesinin Anayasa Mahkemesi'nin görevi olmadığını hatırlattı.
Porland'ın Başvurusu Reddedildi
Kararın sonunda, Porland'ın hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek başvuru oybirliğiyle kabul edilemez bulundu. Yargılama giderleri ise başvurucu şirketin üzerinde bırakıldı. Bu karar, endüstriyel tasarım tescil süreçlerinde mahkemelerin bilirkişi incelemesine başvurmasının yargılamanın hakkaniyetini ihlal etmeyeceğini ortaya koyması açısından önem taşıyor.