Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 6 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirdiği 21. Olağanüstü Kurultayı, parti içinde yeni bir hukuk krizinin merkezine oturdu.
CHP’nin eski delegelerinden Yılmaz Özkanat ve Hatip Karaaslan, kurultayın hukuka aykırı şekilde yapıldığını iddia ederek iptal ve tedbir kararı talepli dava açtı. Açıklamada, kurultayın partinin demokratik değerleri ve tarihi gelenekleriyle çeliştiği öne sürüldü.
“Kurultay, parti içi iradeyi gasbeden yöntemlerle yapıldı”
CHP'nin eski kurultay delegeleri Yılmaz Özkanat ve Hatip Karaaslan, avukatları Onur Yusuf Üregen aracılığıyla Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sundukları dilekçeyle, 6 Nisan 2025 tarihli 21. Olağanüstü Kurultay'ın iptali ve sonuçlarının geçersiz sayılması için hukuki süreç başlattı.
Dilekçede, CHP’nin kurucu değerlerine atıf yapılarak, “Kurultay, parti içi iradeyi gasbeden yöntemlerle şekillendirilmiştir. Bu nedenle iptali zorunludur,” ifadeleri yer aldı. Ayrıca 2023 yılında yapılan İstanbul İl Kongresi ve 4-5 Kasım 2023 tarihli 38. Olağan Kurultay sürecinin de hukuka aykırı uygulamalarla gölgelendiği belirtildi.
“Özgür Özel’in genel başkanlığı hukuken geçersizdir”
Dava dilekçesinde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “şaibeli bir biçimde” seçildiği iddiasıyla, hem genel başkanın hem de kurultayda seçilen Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin görevden tedbiren uzaklaştırılması talep edildi.
Delegelerin itirazına göre, 6 Nisan Kurultayı’nda adaylık süreçlerinin fiilen engellendiği, delegelere baskı uygulandığı ve oy kullanma gizliliğinin ihlal edildiği ifade edildi. Dilekçede, “İstanbul İl Kongresi’nde seçilen delegelerin hukuki geçerliliği olmamasına rağmen bu kişiler kurultayda oy kullanmıştır” denildi.
“Kılıçdaroğlu’nun görevine iadesi talep edildi”
Dilekçede dikkat çeken bir diğer husus ise, 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultay'ın da iptalinin talep edilmesi oldu.
Bu kurultayın da “mutlak butlanla sakatlanmış ve yok hükmünde” olduğu belirtilerek, bu tarihten önceki Parti Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile önceki Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin tedbiren görevlerine iadesi istendi.