Karabat, Libya Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabir’in Türkiye’ye kaçmasıyla gündeme gelen finansal suçlar ve vergi kaçakçılığına dikkat çekti. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, "Libya Merkez Bankası Başkanı Türkiye'ye neden kaçtı? Kara para ve vergi kaçakçılığına bakın," diyerek, AKP'nin kayıt dışı ekonomi politikalarının vatandaşları yoksulluğa sürüklediğini ve Türkiye'nin uluslararası imajını zedelediğini belirtti.
Pos cihazları üzerinden tefecilik
Karabat, Türkiye'deki pos cihazlarının kullanımına ilişkin defalarca uyarıda bulunduğunu ifade ederek, "BDDK'nın tespit ettiği en az 31 şirket var. Ama bunlara dokunulmuyor," şeklinde konuştu. Tefecilik faaliyetlerinin merkezinin Libya ve Irak olduğunu vurgulayan Karabat, bu ülkeler üzerinden son 5 yılda yapılan tefecilik tutarının 100 milyar doları aştığını belirtti.
Karabat, “Libya ve Irak vatandaşlarına ait debit kartlarından Türkiye'de altın satışı yapılmış gibi muhasebeleştirilerek finansal suçlar eko sistemi oluşturuldu. Bu durum, kontrolsüz bir şekilde büyüyerek, küçük operasyonlarla sınırlı kalmaktan öteye gitti,” dedi.
ABD'deki soruşturmalar
Karabat, ABD'nin pos cihazı tefeciliği konusunda yürüttüğü soruşturmalara da dikkat çekerek, “New York Belediye Başkanının Türkiye'den rüşvet aldığı iddialarıyla büyük soruşturmalar yürütülüyor. 100 milyar dolarlık işlemler için ABD, ne tür yaptırımlar uygulayabilir? Türkiye’nin ABD gibi ülkelere koz vermemesi gerekir,” diye ekledi.
Türkiye'nin itibarı ve vergi kaybı
Türkiye'deki yargının, finansal suç işleyenleri cezalandırması gerektiğini söyleyen Karabat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e de çağrıda bulunarak, vergi ödemeyen kuyumcuların yanı sıra pos cihazı kullanarak kara para aklayanların da radar altına alınması gerektiğini belirtti.
Son olarak, "Yoksulluğa gömülen vatandaş KDV ve ÖTV ödemekten bitap düşmüşken, burada bir avuç insan ultra zenginleşiyor," diyerek mevcut durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.