Dissosiyasyon, bir kişinin zihinsel ve gerçeklik arasındaki kopukluk durumunu tanımlar. Travmalar sonrası ortaya çıkan bu durum, özellikle çocukların duygusal ve sosyal hayatını derinden etkileyebilir. Çocukların sınıfta veya günlük yaşamda fiziksel olarak bir yerde olmalarına rağmen zihinlerinin başka bir yerde olması, bu durumu en iyi tanımlayan belirtilerdir.
Çocuklarda dissosiyasyonun belirtileri
Dissosiyasyonun çocuklarda daha belirgin şekilde kendini gösterdiğini belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Önder Küçük, çocukların özellikle zorlayıcı durumlarla karşılaştıklarında, bilinçli olarak duygusal uzaklık geliştirdiklerini ifade ediyor. Çocukların sınıfta gözlerini bir noktaya dikerek çevreye duyarsız kalmaları, bu durumu işaret eden yaygın belirtilerdendir. Küçük, bu tür belirtilerin genellikle dikkat dağınıklığı, hafıza kaybı ve duygusal soğuma şeklinde ortaya çıktığını belirtiyor.
Dissosiyasyonun sebepleri
Dissosiyasyon, çoğunlukla çocukluk döneminde yaşanan travmaların bir sonucu olarak gelişir. Çocuklar, fiziksel, cinsel veya duygusal istismar, güvensiz ebeveynlik, travmatik kayıplar ya da savaş gibi ağır stresli durumlarla karşılaştıklarında bu tür bir savunma mekanizmasına başvurabilirler. Küçük, çocukların bu travmaları bilinçaltına iterek "hayatta kalma" amacıyla dissosiyasyon geliştirdiğini vurguluyor.
Hayal mi kuruyorlar, yoksa dissosiye mi oluyorlar?
Dissosiyasyon yaşayan bir çocuk, çevresinden uzaklaşmış gibi görünebilir. Bu çocuklar, yaşadıkları olayı ya da duygusal durumları unutmaya eğilimlidir. Sıkça dalgınlık, küçük gibi davranma ya da üçüncü tekil şahısla kendisine hitap etme gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca, bazı çocuklar, görsel veya işitsel sanrılar yaşamakta da zorlanabilirler.
Sanal dünyanın etkisi
Önder Küçük, dijital medya ve sosyal medyanın, çocuklarda dissosiyasyonu tetiklediğine dikkat çekiyor. Çocuklar, sanal dünyada kaçış ararken, gerçek dünyadan daha fazla kopmaya başlarlar. Sosyal medya üzerindeki mükemmel yaşam temsilleri, çocukların gerçeklikten kaçmalarına neden olabilir, bu da dissosiyasyonun arttığı bir ortam yaratır.
Dissosiyasyonun tedavisi
Dissosiyasyon yaşayan çocukların tedavisinde erken müdahale çok önemlidir. Düzenli bir uyku düzeni, sağlıklı beslenme ve güçlü sosyal ağlar, bu sürecin iyileşmesine yardımcı olabilir. Önder Küçük, erken yaşta başlanan terapilerin, çocukların toplumsal hayata daha sağlıklı şekilde adapte olmalarını sağladığını belirtiyor. Ayrıca, stresle başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi de tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır.
Dissosiyasyon, görünmeyen bir tehdit olarak çocukların zihin dünyasında derin izler bırakabilir. Bu nedenle, ailelerin ve öğretmenlerin farkındalık sahibi olması, erken müdahaleyi mümkün kılacaktır.
TRT Haber