Edip Akbayram’ın kaybını bir “bıçak yarasına” benzeten Ataol Behramoğlu, dostunun kaybının ardından hissettiklerini şöyle ifade etti:
"Sonsuz özleyeceğim"
“Milletin başı sağ olsun. Bu çok az sanatçı için söylenebilir. O bütün milleti temsil ediyordu. Sesi, yorumu ve kişiliğiyle eşsiz bir aydındı. Aynı zamanda mütevazi ve bu kadar onurlu çok az insanla karşılaştım. Kurşun yarası ve bıçak yarası ilk başta hissedilmez. Yaralandığını anlarsın ama sonradan vurur. Edip’in kaybı bana hayatım boyunca vuracaktır. Bana telefonda 'Ataolcuğum nasılsın' deyişini, birlikte memleketi konuşmamızı sonsuz özleyeceğim. Büyük bir insan büyük bir yoldaşımı kaybettim.”
Edip Akbayram ile bir anısını paylaşan Behramoğlu, “Dinletilerden birinde odamıza gidiyorduk. Bana ‘Ataol bak, milyonlar alkışladı bizi. Şimdi tek başımıza odamıza gidiyoruz’ demişti. Edip gitti. Başımız sağolsun” dedi.
"Beyaz atına bindi ve gitti"
50 yıldan fazla süredir Edip Akbayram’a yoldaşlık eden Sadık Gürbüz ise bu haberin kendisinde şok etkisi yarattığını söyledi. Gürbüz, “Edip’in gidişi çok ani oldu. Hastalığı sırasında görüşüyorduk. Çok karamsardı. Ben de, ‘önlerinde koskoca bir Edip Akbayram yatıyor, kolay kolay bırakmazlar’ dedim. İyileşeceğinden kuşkum yoktu, bu haber benim için şok oldu. Türkiye’nin demokrasi ve hukuk mücadelesinde halk hareketlerinde hep birlikte olduk. Yaşar Kemal’in deyişiyle ‘Beyaz atına bindi ve gitti' Biz eksiliyoruz” dedi.
