Dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişi tarafından okunan “Küçük Prens” romanı, 1943’te yayımlanmış olmasına rağmen hâlâ gizemini koruyor. Antoine de Saint-Exupéry’nin bu ölümsüz eserinde geçen gök bilimci karakterinin bir Türk’ten ilham alınarak yazıldığı iddiası edebiyat ve bilim dünyasında heyecan yarattı. İddiaların odağında ise Osmanlı dönemine ait bir gök bilimci yer alıyor.
Kitapta geçen sahne ipuçlarını veriyor
Küçük Prens’in yedinci bölümünde, asteroit B-612’yi ilk keşfeden kişinin bir Türk gök bilimci olduğu anlatılıyor. Ancak bu bilim insanının yalnızca geleneksel kıyafetler içindeyken ciddiye alınmadığı, Batı tipi takım elbise giyince keşfin kabul gördüğü belirtiliyor. Bu detay, yıllar boyunca sadece kurgu sanılsa da arka planda gerçek bir hikâyeye dayandığı iddia ediliyor.
İddialar Osmanlı gök bilimcisine işaret ediyor
Yayımlanan bazı araştırmalara göre, bu karakterin Osmanlı’da yaşamış bir gök bilimciden esinlenilerek yazıldığı düşünülüyor. Bilim insanının adı bilinmemekle birlikte, özellikle Tanzimat sonrası dönemde Batı’dan gelen kıyafet zorunlulukları ve bilimsel keşiflerde karşılaşılan önyargılarla benzerlik dikkat çekiyor. Exupéry’nin, Türkiye’den geçen bir yolculuğu sırasında bu hikâyeyi duyduğu da iddialar arasında.
Batı’nın ön yargısı eleştiriliyor
Exupéry’nin bu detayla Batı’nın Doğu toplumlarına yönelik önyargılarını eleştirdiği düşünülüyor. Geleneksel kıyafetleri içinde bir bilim insanının görüşlerinin dikkate alınmaması, ancak Batılı görünüme büründüğünde ciddiye alınması, dönemin Avrupa merkezci bakış açısını eleştiren önemli bir gönderme olarak değerlendiriliyor. Küçük Prens'in satır aralarında geçen bu kısa sahne, yazarın derin politik ve kültürel mesajlar verdiği yönünde yorumlanıyor.
Edebiyat tarihçileri ikiye bölündü
Kimi edebiyatçılar bu iddiayı güçlü bir sembolik anlatım olarak değerlendirirken, kimileri de Exupéry’nin doğrudan bir Türk bilim insanını hedef almadığını savunuyor. Ancak kitabın farklı dillerdeki çevirilerinde de bu bölümün özenle korunması ve “Türk gök bilimci” vurgusunun yapılması, iddiaları daha da kuvvetlendiriyor. Özellikle sosyal medyada konuyla ilgili yapılan paylaşımlar, Türk okuyucular arasında büyük heyecan yarattı.