İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediyesi'nde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, son dönemde yaşanan avukat intiharlarına dikkat çekerek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in adalet anlayışını eleştirdi. Ayrıca, seçimle gelen bir kişinin siyasi yasak ile karşı karşıya kalmasının hukuksuz olduğunu vurgulayan İmamoğlu, "Halkın iradesi çalındı" diyerek adaletin ne şekilde işlemesi gerektiğini sorguladı.
"Adalet, İstanbul'da tarafsız işlemiyor"
İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i hedef alarak, “İstanbul’da adil ve tarafsız olmayan bir başsavcılıkla karşı karşıyayız” dedi. Hukukun, seçimle gelen kişilere siyasi yasak getirilmesini engellediğini belirten İmamoğlu, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, 28 ay boyunca Adalet Bakan Yardımcılığı yapmış bir siyasi müsteşardır. Bu kişi, şu anda siyasi bir göreve teslim olmuştur” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, başsavcının adaletin değil, siyasi gücün emrinde olduğunu iddia etti ve bu tür adımlarla, 16 milyon İstanbullunun iradesinin hiçe sayıldığını vurguladı. Ayrıca, avukatların mülakat sınavı nedeniyle hayatına son verdiğini hatırlatarak, bu durumun hukuki adaletsizliğin bir örneği olduğunu belirtti.
"Herkesin sorunu olmalı"
Ekrem İmamoğlu, siyasi yasak davasının yalnızca CHP’nin sorunu olmadığını ve tüm Türkiye’nin meselesi haline geldiğini söyledi. "Bu sorun sadece bir partiyi değil, tüm halkı ilgilendiriyor. Eğer adaletin bu şekilde işlemesine izin verirsek, sırada herkes var" dedi. İmamoğlu, bu tarz uygulamalar karşısında tüm halkın ortak bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini savundu.
İmamoğlu, İstanbul’daki tüm belediye başkanlarının yaşadığı hukuki baskıları örnek vererek, “Bu otoriter zihniyet herkesin başına gelecek. Ama hep birlikte mücadele edersek bu virüsü yenebiliriz” diye konuştu.
"Ayağa kalkma zamanı!"
İmamoğlu, İstanbul seçimlerinin sonuçlarının haksız bir şekilde alındığını belirterek, "Milletin iradesi çalındı. 16 milyon insanın seçtiği bir insanın mazbatası haksız yere alındı" dedi. İmamoğlu, siyasi yasak davasının istinaf mahkemesinde olduğunu ve "Mert olun, benim cezamı onayın" diyerek, bu durumu hukuken bir sonuca bağlanmasını talep etti.
İmamoğlu, bu tür uygulamaların sadece siyasi rakiplerini değil, tüm toplumu etkileyen bir mesele olduğunu vurgulayarak, “Bu saatten sonra ne yapacaksak milletçe hep beraber yapacağız. Bu iş artık yalnızca bir partinin sorunu değil, tüm Türkiye'nin meselesidir” şeklinde konuştu.