İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ülke Politikaları Vakfı tarafından düzenlenen "Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması" panelinde önemli açıklamalarda bulundu. Yargının siyasallaşmasının, hem bireylerin hayatlarını hem de devletin varlığını tehdit ettiğini belirten İmamoğlu, son dönemde yaşanan hukuki gelişmeleri ve özellikle Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’a açılan soruşturmayı gündeme getirdi. "Bu mesele sadece İmamoğlu'nun ya da CHP'nin meselesi değildir; bu, Türkiye’nin beka meselesidir," dedi.

"Bağımsız yargı can çekişiyor"

İmamoğlu, konuşmasında, "Yargının siyasallaşması sadece insanların hayatlarını olumsuz etkilemekle kalmaz, aynı zamanda devletin varlığını da tehlikeye atar," diyerek, yargının bağımsızlığının korunması gerektiğine vurgu yaptı. Yargının siyasetin bir parçası haline gelmesinin, bir hukuk devletinin temellerini çürüteceğini belirten İmamoğlu, "Bağımsız yargı can çekişiyor," diyerek, mevcut iktidarın hukuku kendi çıkarlarına göre şekillendirdiğini ifade etti.

Ergenekon davaları ve referandumun yolu açtığı süreç

İmamoğlu, yargının siyasallaşmasının köklerinin 2000’li yılların başlarına, özellikle Ergenekon davalarına kadar dayandığını söyledi. O dönemde paralel yapılarla işbirliği içinde, yargının devletin kontrolü altına alındığını belirtti. 2017 referandumu ile birlikte bu sürecin kurumsallaştığını ifade eden İmamoğlu, "Tek adam rejimi bu şekilde zirveye ulaşmıştır. Yargı, insanların eşit olduğu o kutsal yerini kaybetti," dedi.

İktidarın yargıyı kontrol etme çabası

2019 yerel seçimlerinin ardından iktidarın yargıyı nasıl kontrol altına almaya çalıştığını en pervasız örneklerden biri olarak değerlendiren İmamoğlu, "Onlar kazanınca tamam, kaybedince her şey şaibeli. Her şeyin şaibeli hale gelmesi de yargının siyasallaşmasının en somut göstergesidir," dedi. Yargı organlarının, siyasi otoritenin taleplerine göre hareket etmeye başladığını belirten İmamoğlu, bunun toplumsal güveni sarstığını ifade etti.

"Milletin iradesi hiçbir zaman unutulmasın"

İmamoğlu, ülkenin demokratik geleceği için yargının bağımsızlığının korunmasının önemini vurgularken, "Bu millet sizi bu güzel Cumhuriyet tarihinden silip atacak," dedi. Yargı ve adaletin toplumun her bireyi için eşit olmasının gerektiğini belirten İmamoğlu, "Şahsım" vurgusu yapan iktidarın, milletin iradesini görmezden geldiğini söyledi.

NARKOKAPAN-8 operasyonunda 145 kilo madde ele geçirildi NARKOKAPAN-8 operasyonunda 145 kilo madde ele geçirildi

"Bu ülkede adaletin olmadığı yerde düzen de olmaz"

İmamoğlu, adaletin temelin her şeyin üzerinde olması gerektiğini söyleyerek, "Adaletin olmadığı yerde devlet de, dirlik de düzen de kalmaz," dedi. Özel olarak, Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’a yönelik yapılan polis baskınını eleştiren İmamoğlu, "Yargının siyasallaşması, sadece siyasilerle ilgili değildir; bu, toplumsal yapıyı tehdit eder," diye konuştu.

"Bu kötü niyetli insanlardan bu ülkeyi temizlemeliyiz"

Son olarak İmamoğlu, iktidarın yargıyı kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirme çabalarını ve devletin yargıyı bir tehdit aracı olarak kullanmasının, Türkiye'nin geleceği için büyük tehlike oluşturduğunu söyledi. "Bu kötü niyetli insanlardan bu ülkeyi temizlemeliyiz. Başka bir çaremiz yok," diyerek, toplumsal barışın ve hukuk devleti anlayışının korunması gerektiğini belirtti.

Kaynak: Haber Merkezi