İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İBB’ye yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanan yakın çevresindeki isimlerin farklı cezaevlerine sevk edilmesine sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla sert tepki gösterdi.
“Bu hırs, bu intikam, bu düşman hukuku nedir?” diyen İmamoğlu, “Adeta dilini yutmuş yargımızın hakimlerine savcılarına sesleniyorum. Yeter artık, Allah rızası için ağzınızı açıp bir söz söyleyin” ifadelerini kullandı.
Gece yarısı sevkleri için konuştu: Bu nasıl bir intikam anlayışı?
İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, aynı cezaevinde birlikte kaldığı 10’a yakın arkadaşının gece saatlerinde başka cezaevlerine nakledildiğini duyurdu. Bu uygulamayı “intikam” ve “çürüme” olarak tanımlayan İmamoğlu, adalet sistemine yönelik ağır eleştirilerde bulundu:
“İftiracı arayışları, yalancı şahit zorlamaları, gizli tanık kurguları… Şimdi de gece yarısı alınan kararlarla insanlar cezaevi cezaevi dolaştırılıyor. Bu düşman hukuku nedir?”
Kimler hangi cezaevine sevk edildi?
İBB soruşturması kapsamında tutuklanan isimlerin farklı illerdeki yüksek güvenlikli cezaevlerine nakledildiği öğrenildi:
- Çorlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi: Murat Ongun (Medya A.Ş.), Hüseyin Köksal (iş insanı)
- Tekirdağ F Tipi Cezaevi: Murat Kapki (BVA sahibi), Nihat Sütlaş, Adem Soytekin, Tuncay Yılmaz (İmamoğlu İnşaat GM)
- Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi: Fatih Keleş (CHP Meclis üyesi), Necati Özkan (kampanya direktörü), Serdal Taşkın (Kültür A.Ş. eski GM)
Avukat Hüseyin Ersöz, bu tür sevklerin savunma hakkını zayıflattığını ve yeni sevklerin habercisi olabileceğini belirtti.
“Milyon milyon çoğalıyoruz”
İmamoğlu'nun cezaevinde yaptığı bir görüşmede, komşu kabindeki diğer tutuklulara yüksek sesle, “Bizi eksiltebileceklerini sanıyorlar ama milyon milyon çoğalıyoruz” dediği aktarıldı.
Avukatı Mehmet Pehlivan’ın Halk TV’ye verdiği bilgiye göre, İmamoğlu'nun moralinin yüksek olduğu ve tutuklamaları siyasi bir sindirme çabası olarak gördüğü ifade edildi.
“Yargı dilini yuttu, kurumlar çürütüldü”
İmamoğlu’nun açıklamasının en dikkat çeken bölümü ise yargıya doğrudan seslendiği çağrı oldu:
“Yüce Türk Yargısına sesleniyorum. Bu ülkede adil yargı ortamını bir avuç insan bu denli çürütebilir mi? Hâkimler, savcılar, kurumlar adeta dilini yutmuş. Yeter artık. Gerçekten olan millete ve devlete oluyor. Hâlâ farkında değil misiniz?”