Euro, ABD doları karşısındaki değer kaybını sürdürüyor ve Perşembe günü yüzde 0,9 düşüşle 1,02 seviyesine gerileyerek son iki yılın en düşük seviyesini gördü.
Uzmanlar, bu düşüşün Euro Bölgesi ekonomisindeki durgunluk, merkez bankalarının para politikalarındaki farklılıklar ve bölgedeki siyasi istikrarsızlıklardan kaynaklandığını belirtiyor.
Fed ve ECB politika ayrışması
ABD Merkez Bankası (Fed), faiz oranlarını yüksek seviyelerde tutmayı planladığını açıklayarak doların cazibesini artırırken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ekonomik durgunlukla mücadele için faiz indirimlerini sürdürüyor. Fed’in sınırlı faiz indirimleri ve şahin duruşu, doları güçlendiren başlıca faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
ECB ise zayıf ekonomik veriler karşısında daha fazla parasal gevşeme sinyalleri vererek Euro üzerindeki baskıyı artırdı. Fransa ve Almanya’dan gelen imalat verilerinin daralmaya işaret etmesi, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik görünümü daha da karamsar hale getiriyor.
Rus gazının kesilmesi endişe kaynağı
Euro’nun zayıflamasındaki bir diğer önemli neden, Ukrayna’nın Rus gazının Avrupa’ya geçişini durdurmasıyla ortaya çıkan enerji kriz. Bu durum, özellikle kış aylarında enerji maliyetlerini artırarak ekonomik büyüme beklentilerini olumsuz etkiledi.
Fransa ve Almanya gibi büyük ekonomilerdeki enerji maliyetlerinin yükselmesi, bölgedeki tüketici harcamalarını ve üretimi zayıflatarak genel ekonomik aktiviteyi yavaşlattı.
Trump Avrupa otomobil sektörünü hedef alabilir
ABD’nin korumacı ticaret politikaları ve Donald Trump’ın Avrupa otomobil sektörünü hedef alabileceği yönündeki açıklamaları, Euro Bölgesi için risk unsurlarını artırıyor. Avrupa’nın en büyük ekonomilerinden Almanya ve Fransa ise aşırı sağın yükselişiyle birlikte artan siyasi istikrarsızlıkla karşı karşıya.
Siyasi belirsizlikler, yatırımcıların Avrupa piyasalarından uzaklaşmasına yol açarken, Euro’nun zayıflamasında etkili oluyor.
