Türkiye'de siyasal İslamın derinleşmesinde kilit rol oynayan Fethullahçı yapının lideri Fethullah Gülen’in ABD’de öldüğü duyuruldu. Gülen'in ölümünü cemaatin yayın organlarından bir site duyurdu. Peki, Fethullah Gülen kimdir? İşte, Gülen’in kısa tarihi…
Fethullah Gülen kimdir?
27 Nisan 1941’de Erzurum'un Pasinler’de Korucuk köyünde doğan Fethullah Gülen, 1951’de hafız oldu. Çeşitli insanlardan din eğitimi almaya devam eden Fethullah Gülen, gençlik yıllarında, CIA eliyle kurulan Komünizmle Mücadele Derneği'nin Erzurum yapılanmasının kuruluşunda ve yönetiminde bulundu.
Gülen'in komünizmle mücadele yılları
1966 yılında İzmir'deki bir camiye vaiz olarak atandı. Fethullah Gülen, burada verdiği vaazlarla ön plana çıkarıldı ve cemaati etkilemeye başladı.
Birçok sağ siyasetçi, 1960'larda Fethullah Gülen'in vaazlarını dinlemeye başladı. 1971 darbesinde 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra salıverilen Gülen, 1970-80 yıllarında sol-sosyalist fikirlere savaş açan vaazlar ve seminerler vermeyi sürdürdü.
1980 Darbesi ve Fethullah Gülen
1980 Darbesi’nin ardından hakkında yakalama emri çıkarılan ama bir şekilde hapse atılmayan Gülen'in 1980 sonrası yılları, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde İstanbul'a gönüllü olarak yerleşmesi ve burada vaazlar vermesine olanak tanıdı.
Cemaat’in devlete sızma projesi
1992’ye kadar vaazlarına devam eden Gülen, bu yıllarda Altın Nesil projesini ortaya attı ve cemaatin eğittiği gençler bürokrasiden sivil topluma birçok alanda kadrolaşmaya başladı. Bir yandan emniyet, ordu ve yargıda kadrolaşıldı. Bunun yanı sıra, örgütün maddi gücünü artıracak şirketler kurulmaya hız verildi.
Gülen'in stratejisi, hedefe ulaşan her türlü faaliyetin meşru görülmesini kapsıyordu. “Olmadıkları bir kişi gibi görünmek” kurumlara sızmak için olmazsa olmaz haline geldi.
1990'larda Gülen için sağ siyasetçilerle temas kurma yılları olarak öne çıktı. Dönemin başbakanlarından Tansu Çiller ile yaptığı görüşme çok dikkat çekti.
28 Şubat günleri
Fethullah Gülen, siyasetçilerle ilişki kurmaya çalıştı. 24 Ekim 1996'da Gülen Cemaati, Bank Asya'yı kurarak ekonomik olarak ciddi bir güce ulaştı. 28 Şubat 1997 süreci ile ise Gülen'in devlete sızmanın gerekliliğine dair video ve kasetleri basına düştü. Buna karşın 28 Şubat süreci, Fethullah Gülen ve örgütüne yönelik bir saldırı girişimi olmadı. Hatta Gülen ve temsil ettiği zihniyet, askerlerin bu müdahalesinin ardından yükselişe geçti. Gülenciler de 28 Şubat'ın ardından kurulan hükümeti destekledi. Zaman gazetesi hükümet kurulduğunda "Hayırlı olsun" manşeti attı.
Gülen'in ABD’ye kaçışı
21 Mart 1999’da Gülen, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek ABD'ye kaçtı.Fethullah Gülen, Türkiye sağ siyaseti için bu dönemlerde bile sempati duyulan bir isim oldu. Özellikle ABD'ye kaçmasının ardından birçok siyasetçi, Fethullah Gülen'i ABD'de ziyaret etmeye başladı.
Cemaat’in ekonomik yükselişi
Gülen Cemaati en güçlü dönemini Türkiye'nin her ilinde örgütün bankası olan Bank Asya ile yaşadı. Ekonomide birçok sektörde faaliyet gösteren dev şirketler kuruldu. Medyadaki etkinliği akıl almaz boyutlara çıktı.
KPSS sorularını çaldılar
Cemaat kadrolarının devlete sızması için her yol denendi. Dershaneler ve Cemaat üniversiteleri bir yandan eğitimli kadrolar yetiştirmeye uğraşırken devletin kurumlarına giriş için yapılan sınavların soruları çalınarak örgüt elemanlarına ezberlemeleri için verildi. Mülakat sistemi, cemaat kadrolarının devlete sızma sistemi haline geldi.
Türkçe Olimpiyatları
Fethullah Gülen, sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok bölgesinde cemaat okulları açarak etki alanını büyüttü. Dünyanın dört bir yanından öğrencilerini Türkiye'de Türkçe Olimpiyatları organizasyonu ile pazarladı.
