Sosyal medya ve dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte hayatımıza giren fomo, özellikle gençler arasında yaygınlaşan bir kaygı bozukluğu haline geldi. “Fear of missing out” yani “kaçırma korkusu” olarak bilinen fomo, bireylerin başkalarının hayatında olup bitenleri sürekli takip etme ihtiyacı duymasına, sosyal etkinlikleri kaçırmaktan kaygı duymasına ve genel bir huzursuzluk yaşamasına neden oluyor. Uzmanlar, fomo’nun sürekli çevrimiçi olma alışkanlığı nedeniyle tetiklendiğini belirterek, bu durumun zamanla sosyal ilişkiler ve ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini vurguluyor.
Fomo, anksiyete ve sosyal baskı yaratarak mutsuzluğa neden oluyor
Fomo yaşayan kişiler, sürekli sosyal medyada olup bitenlere bakma isteği duyarak kendilerini başkalarıyla kıyaslama eğiliminde oluyor. Bu kıyaslamalar, kişinin kendi hayatını eksik ya da yetersiz hissetmesine, çevresinde olan biten her şeye yetişme çabası içinde mutsuz olmasına yol açabiliyor. Sosyal medya paylaşımlarına aşırı odaklanmak, bir etkinliğe katılamamanın ya da bir fırsatı kaçırmanın büyük bir kaygı nedeni haline gelmesine sebep olabiliyor. Bu durumda olan bireyler, sosyal çevre baskısını daha fazla hissediyor ve yoğun bir anksiyete ile karşı karşıya kalabiliyor.
Fomo ile başa çıkmak için dijital detoks ve farkındalık önemli
Fomo ile baş etmenin yollarından biri, dijital detoks yaparak sosyal medya kullanımını sınırlandırmak. belirli bir süre boyunca çevrimdışı kalmak, kişinin zihnini dinlendirmesine ve kendi hayatına odaklanmasına olanak tanır. Ayrıca, farkındalık çalışmaları ve meditasyon gibi teknikler de bu kaygıyı azaltmada etkili olabilir. Uzmanlar, bireylerin sosyal medya kullanımlarını daha bilinçli hale getirmelerini ve kendilerini başkalarıyla kıyaslamaktan kaçınmalarını öneriyor.