6 Mayıs 1856'da Moravia'da (günümüz Çekya) doğan Sigmund Freud, küçük yaşlarda ailesiyle Viyana'ya taşındı. Lise yıllarında İngilizce, Fransızca, Latince gibi dilleri öğrendi ve daha sonra kendi çabasıyla İtalyanca, İspanyolca ve İbranice de dahil olmak üzere birçok dilde yetkinlik kazandı.
1873 yılında Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girerek tıp eğitimine başlayan Freud, başlangıçta laboratuvar çalışmalarına ilgi duysa da, sonrasında psikiyatriye yöneldi.
Psikanaliz ve katarsis yöntemi
Freud, özellikle hipnoz ve katarsis adı verilen tekniklerle bilinçdışına erişmeyi amaçladı. Katarsis, hastaların bastırılmış duygularını serbest bırakarak rahatlamasını sağlamak için kullanılan bir yöntemdi. Bu çalışmalar Freud’un psikanaliz teorisini geliştirmesine zemin hazırladı.
Bilinçdışı ve erken çocukluk dönemi
Freud'a göre, psikolojik sorunların temel kaynağı bilinçdışı çatışmalardır. Özellikle erken çocukluk döneminde yaşanan ve bastırılan anılar, bireyin ruhsal sağlığını etkiler. Freud, bu çatışmaların analiz edilmesi ve çözümlenmesi gerektiğini savundu.
Freud’un kişisel yaşamı
1887 yılında evlenen Freud’un altı çocuğu oldu. 1923 yılında kendisine damak kanseri teşhisi kondu ve yıllar boyunca birçok ameliyat geçirdi. 1939 yılında ise hastalığına yenik düşerek hayatını kaybetti.
Modern psikoloji üzerindeki etkisi
Freud’un geliştirdiği psikanaliz teorisi, modern psikolojiye yön veren en önemli yaklaşımlardan biri oldu. Bilinçdışı kavramı, rüyaların yorumu ve savunma mekanizmaları gibi kavramlar, Freud’un psikolojiye yaptığı en büyük katkılardır.