Kütahya’nın doğusundan başlayarak Ovacık köyüne kadar uzanan Frig Vadileri, tarih meraklıları ve doğa severler için adeta bir açık hava müzesi sunuyor. Bu geniş bölge, Frigler dönemine ait kaya anıtları, mağaralar ve eski yerleşim yerleriyle dolu.
Efsanevi krallar ve Frig Uygarlığı
Anadolu'ya 11. yüzyılda gelen Frigler, M.Ö. 8. yüzyılda Gordion’da güçlü bir krallık kurarak Demir Çağı’nın en etkili medeniyetlerinden biri haline geldiler. Efsanevi kralları Midas ile tanınan bu uygarlık, seramikten ahşap işçiliğine kadar geliştirdikleri sanatsal eserlerle biliniyor. Kendilerine özgü yazı sistemleri ve efsaneleri ise onları gizemli kılan diğer özellikler arasında.
Friglerin mimari mirası: Kaya anıtları ve tapınaklar
Frigler, tapınaklarını renkli kabartmalarla süslü seramik levhalarla kaplayarak dikkat çekici bir mimari stil geliştirdiler. Kaya Anıtları, Frig mimarisinin en önemli örnekleri olarak günümüze ulaşmış durumda. Özellikle Kütahya çevresinde bulunan kaya mezarları ve tapınak kalıntıları, ziyaretçilerini büyülüyor.
Friglerin müzik ve mitolojideki izleri
Frigler, müzik tarihinde de iz bırakmış bir uygarlıktı. Flüt ve simbal gibi müzik aletlerini bulan Frigler, günümüzde bile müzikte kullanılan “Frig Gamı”nı keşfetmiştir. Ayrıca pek çok hayvan hikayesinin kökeni de Frig efsanelerine dayanıyor.
Kralların sonu: Midas’ın acıklı hikayesi
Efsaneye göre, Friglerin ünlü kralı Midas, Kafkaslardan gelen Kimmer saldırılarında yaşanan acılara dayanamayıp yaşamına son verdi. Bu trajik hikaye, antik Yunan kaynaklarında detaylı bir şekilde anlatılıyor ve Midas’ın sonu, Frigler’in tarihindeki önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.