İzmir, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel ve doğal güzellikleriyle insanları kendine hayran bırakmıştır. Antik dönemlerden günümüze kadar gelen bu "Güzel İzmir" lakabı, sadece görsel estetikle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginliklerle de doludur. Şehir, tarihçi Herodot’un "onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimlerinde kurdular" sözüyle adeta taçlandırılmıştır. Bunun yanı sıra, ünlü filozof Aristo'nun Büyük İskender'e İzmir’i tanıtırken "görmezsen eksik kalırsın" ifadesi, bu şehirdeki güzelliklerin ve tarihsel derinliğin ne denli etkileyici olduğunu ortaya koymaktadır.
Tarihe yazılmış şehir
İzmir, antik çağlarda da büyük bir ticaret merkeziydi. Hem Ege Denizi'ne kıyısı olması hem de stratejik konumu, şehrin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmuştur. Efsanelere göre, İzmir, Homeros'un da doğum yeri olarak bilinir. Şehrin tarihi kalıntıları, Roma döneminden Bizans'a kadar birçok iz taşımaktadır.
"Güzel İzmir" sıfatını hak ediyor
Günümüzde de İzmir, kültürel etkinlikler, festivaller ve çeşitli sanatsal aktivitelerle dolup taşmaktadır. Her yıl düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı, şehrin uluslararası tanınırlığını artırırken, genç neslin sanatla buluşmasına da olanak sağlamaktadır. İzmir'in sokakları, tarihi yapıları, deniz manzarası ve lezzetli mutfağıyla "Güzel İzmir" ünvanını her daim hak etmektedir.