Adını sık duyduğumuz ama çoğu zaman fark etmeden yaşadığımız bir durum: duygusal bağımlılık. Özellikle ilişkilerde taraflardan birinin diğerine olan aşırı düşkünlüğü, kendi benliğini karşısındaki üzerinden tanımlamaya başlamasıyla kendini gösteren bu durum, zamanla hem kişiye hem de ilişkiye ciddi zararlar verebiliyor. Peki, siz de partnerinize duygusal olarak bağımlı mısınız? İşte alarm çanlarını çaldıran 5 net işaret...
Sürekli onay peşinde koşuyorsanız...
Attığınız her adımda partnerinize danışıyor, onun onayı olmadan karar veremiyor musunuz? Bu, duygusal bağımlılığın en belirgin işaretlerinden biri. Kişi kendi kararlarını almakta zorlandıkça karşısındaki kişinin görüşlerini bir zorunluluk haline getirir ve bu da bireysel benliğin giderek silikleşmesine neden olur.
Sorunlar büyüyorsa, dünya yıkılıyorsa…
İlişkiler her zaman güllük gülistanlık olmayabilir. Ancak duygusal bağımlı kişiler için en küçük tartışma, dünyanın sonu gibi algılanabilir. Partnerinden gelen en ufak eleştiri ya da mesafe bile, büyük bir kriz gibi yaşanır ve kişi, ilişkinin bitme ihtimaline karşı panik atak derecesinde reaksiyon gösterebilir.
Yalnızlığa tahammülünüz yoksa…
Birlikte zaman geçirmek güzel olabilir ama kendi başına plan yapamamak, yalnız kalamamak, partnerden ayrı geçirilen her anı bir tehdit gibi algılamak duygusal bağımlılığın bir diğer göstergesidir. Partnerinden uzak kaldığında huzursuzluk, endişe ve hatta öfke hisseden kişi, bu durumu bastırmak için sürekli bir arada olmaya çalışır ve bu da karşı taraf için yorucu hale gelir.
Eleştirileri görmezden mi geliyorsunuz?
Duygusal bağımlı kişiler, partnerlerini merkeze alır. Onlara yöneltilen eleştirileri reddeder, uyarılara kulaklarını kapatır. Hatta yakın çevreden gelen yapıcı yorumlar bile bir saldırı gibi algılanabilir. Tüm dünya sadece partnerinden ibaret hale gelir ve kişi, diğer uyaranlara karşı duyarsızlaşır.
Kıskançlık, kaygı ve özgüven çöküşü…
Partnerinin nerede olduğunu, kiminle ne yaptığını sürekli sorgulayan, aldatılma korkusuyla yaşayan biriyseniz dikkat! Bu tarz yoğun endişeler, zamanla anksiyete ve özgüven kaybına yol açar. Kendi değerini sadece partnerinin ilgisiyle ölçen kişiler, bir süre sonra tamamen tükenmiş hissedebilir.
Çözüm mümkün mü?
Duygusal bağımlılık, zamanla sağlıksız bağlanma sorununa dönüşebilir. Ancak bu durumdan kurtulmak mümkün. Profesyonel terapi, kişisel gelişim çalışmaları ve destek grupları, bu süreçte atılacak en önemli adımlar arasında yer alıyor. Kendi benliğini yeniden keşfetmek ve ilişkileri sağlıklı temellere oturtmak, duygusal özgürlüğe giden yolda en önemli anahtar.