DÜNYA

İsrail, Lübnan'da hastaneleri ve sağlık personellerini hedef alıyor

İsrail'in Lübnan'a gerçekleştirdiği bombardımanlarda uluslararası anlaşma ve sözleşmelerce korunan hastanelerin yanı sıra sağlık ve acil yardım ekiplerini de hedef alınıyor. Bombardımanda şu ana kadar en az 97 sağlık ve kurtarma ekibi personeli öldü.

Abone Ol

İsrail, Lübnan'a gerçekleştirdiği bombardımanda hastane ve sapğlık personellerini de hedef alıyor.

İsrail'in Lübnan'a düzenlediği bombardımanlarda uluslararası anlaşma ve sözleşmelerce korunan hastanelerin yanı sıra sağlık ve acil yardım ekiplerini de hedef alınıyor. Bombardımanda şu ana kadar en az 97 sağlık ve kurtarma ekibi personeli hayatını kaybetti.

Saldırılar sonucu 4 hastanenin hizmet dışı kalması üzerine Lübnan Doktorlar Sendikası, İsrail'in Lübnan sağlık sistemine karşı işlediği "katliamın" durdurulması için Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletlere "acil" çağrı yaptı.

Aynı bağlamda Lübnan Hemşireler Sendikası da bir açıklama yaparak İsrail'in şiddetli saldırılarında uluslararası yasalar ve sözleşmelere "apaçık şekilde meydan okuyarak" doktorları ve sağlık çalışanlarını hedef aldığını vurguladı.

Sağlık ekiplerinin çalışması engelleniyor

Lübnan'da sağlık sektörüne yönelik tehditler İsrail'in geçen hafta Beyrut'un güneyindeki Dahiye'de "Hizbullah'ın merkezi istihbarat karargahını" hedef aldığını açıklamasıyla ciddi artış gösterdi.

İsrail basını, şiddetli saldırıların hedefinde Hasan Nasrallah'ın ölümünün ardından Hizbullah'ın muhtemel lideri Haşim Safiyyuddin'in olduğunu yazarken, İsrail ordusu konuya ilişkin bir açıklamada bulunmadı.

İsrail ordusunun ilk hedefi Hizbullah'a bağlı İslam Sağlık Kurumu oldu ve savaş uçakları kurumun Beyrut'taki merkezini bombalayarak 7 sağlık çalışanını öldürdü. Ayrıca, Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde de İslami Sağlık Kurumu çalışanları hedef alındı.

"Uluslararası yasalara saygı duyulmalı"

Yaralılara müdahale etmek ve onları hastanelere nakletmek acil sağlık ve afet müdahale hizmeti veren kurumlardan biri de Lübnan Kızılhaçı.

Lübnan Kızılhaç Genel Başkanı Antoine Zoghbi, Lübnan Kızılhaçının bağımsız bir kuruluş olduğunu, Lübnan ordusu, Sağlık Bakanlığı, Birleşmiş Milletler ve bağlı kurumları gibi resmi kurumlarla iş birliği içinde çalıştığını belirtti.

Zoghbi, İsrail ordusunun Hizbullah'a ve Emel Hareketi'ne bağlı sağlık kurumlarına mensup tıbbi personeli "savaşçı" olarak değerlendirerek hedef aldığını, Lübnan Kızılhaçının ise onlarla bir ilişkisi olmadığını söyledi.

Zoghbi, savaşın her yerde çıkabileceğini hatırlatarak şunları söyledi: "En azından temel ilkelere uyulması gerekiyor, yaralıyı yerde bırakıp ilk yardımda bulunmamak mümkün değil. Bunlar insanlığın temelidir. Uluslararası toplum uluslararası yasalara saygı duyulmasını vurgulamalı."

"İsrail'e uluslararası sözleşmelere uyma zorunluluğu getirilmeli"

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, sağlık ve acil yardım ekiplerinin korunması için diplomatik temaslarda bulunarak sağlık ekiplerinin hedef alınan bölgelere ulaşabilmesi, yaralı ve etkilenenleri nakledebilmesi için İsrail'e baskı yapılmasını istedi.

Eski Lübnan Barolar Birliği Başkanı ve Milletvekili Mehlem Halef de birçok uluslararası anlaşmanın, savaş sırasında tıbbi personel ve kurumların hedef alınmasını suç saydığına dikkati çekti.

Başta Cenevre Sözleşmesi olmak üzere birçok uluslararası anlaşmanın sivilleri koruduğunu vurgulayan Halef, savaş veya silahlı çatışmaya katılmayan herkesin sivil sayıldığını söyledi.