Aliağa, insanlık tarihinin en önemli uygarlıklarının kurulduğu Aiolis bölgesinde, Ege Denizi kıyılarında yer alan tarihi bir kent. Antik dönemden bu yana birçok medeniyete ev sahipliği yapan Aliağa, Bergama uygarlığının izlerini taşıyan köklü geçmişi ile dikkat çekiyor. Bugün bile bölgedeki antik kentlerin kalıntıları, tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. Kent, geçmişteki zenginliğini ve kültürel mirasını koruyarak, günümüzde de gelişmeye devam ediyor.
Tarihi büyük kentler: Kyme, Myrina ve Gryneion
Aliağa’nın bulunduğu topraklar, sayıları 30'u aşan Aiol kentleri arasında yer alan üç büyük antik kent ile zenginleşiyor: Kyme, Myrina ve Gryneion. Bu kentler, Ege Denizi’nin kıyısında yer alarak hem ticaret hem de kültürel etkileşim açısından önemli merkezler oldu. Özellikle Kyme, İ.Ö. 11. yüzyılda kurulan ve tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent olarak dikkat çekiyor. Myrina ve Gryneion da bu mirası paylaşarak, dönemin sosyal ve ekonomik hayatında önemli roller üstlendi.
Antik dönem tarihi
Aliağa’nın antik dönemi, Deniz Kavimleri hareketinin sona ermesinin ardından Hellas’a yerleşen Dor kabileleri ile başlıyor. Bu dönemde, Dorlar, eski Aka uygarlığının kalıntılarını üzerine inşa ederek, batı Anadolu kıyılarına göç ettiler. Dönemin tarihçisi Pseudo Herodotos’a göre, Aiol kabileleri M.Ö. 1140 yılında Lesbos Adası'nın işgali ile Anadolu'ya adım attı ve burada birçok antik kent kurdular. Aliağa’nın geçmişi, bu süreçle birlikte zenginleşmiş ve pek çok medeniyetin izlerini taşımaya başladı.
Kültürel ve ekonomik gelişim
İonia Göçü sonrasında, Aliağa ve çevresinde kurulan koloni kentleri, Eolia ve İonia bölgelerindeki kültürel zenginliğin artmasına neden oldu. Aliağa, tarihi boyunca Pers, Makedonya, Roma ve Bizans gibi büyük imparatorlukların etkisi altında kaldı, her dönemde stratejik bir konumda bulundu. Kent, özellikle ticaret yollarının kesişim noktasında yer alması nedeniyle, ekonomik olarak da büyümüştür. Bizans döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Aliağa, Türklerin Anadolu’ya yerleşmesiyle birlikte, yeni bir döneme girdi.
Beylikler dönemi ve Osmanlı etkisi
Beylikler döneminde, Aliağa’nın en önemli yerleşim yeri Güzelhisar olarak öne çıktı. Saruhanoğulları’nın denetiminde kalan bu bölge, Osmanlı döneminde de önemli bir ticaret merkezi oldu. Ancak, 1835’te ortaya çıkan veba salgını, nüfusun azalmasına ve çevre köylere dağılmasına yol açtı. 19. yüzyılın ortalarında, Aliağa'nın köy statüsüne dönüşmesiyle birlikte, bölgeye göçler artmış ve yerleşim yoğunluğu arttı.
Cumhuriyet dönemi ve güncel gelişmeler
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, Aliağa’da yerleşim yapıları değişmiş, göçler hız kazandı. Yunan işgali sırasında yaşanan olaylar, halkın göç etmesine ve yerleşimlerin yeniden şekillenmesine yol açtı. 1924 yılında Yunanistan'dan gelen Türk göçmenlerin yerleşmesi, Aliağa’nın demografik yapısını önemli ölçüde etkiledi. 1952 yılında belediye teşkilatının kurulmasıyla birlikte, Aliağa hızlı bir gelişim sürecine girdi. Özellikle 1970’lerde T.P.A.O ve İzmir Rafinerisi’nin kurulmasıyla birlikte, ekonomik büyüme hızlanmış ve nüfus artışı devam etti.