İzmir Barosu Cezaevi Komisyonu’nun Kırıklar Cezaevi’nde yaptığı incelemelerin ardından hazırlanan raporda, cezaevi koşullarının insan haklarına aykırı olduğu vurgulandı. Komisyon, yüksek güvenlikli cezaevlerinde tutulan mahpusların güneş görmeden yaşadığı, havalandırma haklarının kısıtlandığı ve hijyen koşullarının yetersiz olduğu tespitinde bulundu.
“Mahpuslar güneş görmeden, havalandırmasız hücrelerde tutuluyor”
Raporda, yüksek güvenlikli cezaevlerindeki hücrelerde doğrudan havalandırmanın bulunmadığı, sadece pencerelerin olduğu ve bu pencerelerin de tel örgülerle kaplı olduğu belirtildi. Çok katlı yapılar nedeniyle alt katlardaki mahpusların gökyüzünü dahi göremediği vurgulandı. Günlük havalandırma süresinin yalnızca 1 ila 1,5 saatle sınırlı olduğu, bu sürenin dışında mahpusların tekrar havalandırmaya çıkarılmadığı ifade edildi.
“Açlık grevinde kritik aşamaya geçildi”
Hak ihlalleri nedeniyle süresiz açlık grevine başlayan iki mahpusun durumu raporda özellikle öne çıktı. Daha önce F tipi cezaevinden istekleri dışında Buca Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilen Mulla Zincir ve Sercan Ahmet Arslan’ın sağlık durumlarının ağırlaştığı belirtildi.
Sercan Ahmet Arslan’ın 202 gündür açlık grevinde olduğu ve 56 kiloya düştüğü, ağız içi ve vücudunda yaralar oluştuğu bilgisi verildi. Mulla Zincir’in ise ciddi kilo kaybı yaşadığı, denge problemleri ve unutkanlık yaşadığı ifade edildi.
“Bu bir ihtimal değil, ciddi bir tehlikedir”
İzmir Barosu, açlık grevinde geçen sürenin mahpusların yaşamını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirterek, “Bu ölümler artık sadece bir olasılık değil, gerçek bir tehlike haline gelmiştir” uyarısında bulundu. Baro, yaşam hakkının korunması için gerekli başvuruların yapıldığını ve devletin ilgili tüm organlarının acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Baro’dan çağrı: cezaevinde ölümleri durdurun
Yüksek güvenlikli cezaevlerinin kapatılması, bu koşullarda tutulmayı gerektirmeyen mahpusların kapalı cezaevlerine sevk edilmesi ve infaz koşullarının usule uygun hale getirilmesi gerektiği belirtildi.
İzmir Barosu’nun açıklamasında, “Türkiye cezaevleri geçmişte ölüm oruçları ve operasyonlarla hafızalara kazındı. Bugün yine benzer bir tablo ile karşı karşıyayız. Cezaevinde insanlar ölmek üzeredir. Bu ölümleri durdurun” denilerek kamuoyuna ve yetkililere çağrıda bulunuldu.