İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan Aliberti Evi, 19. yüzyılın ortalarından günümüze ulaşan benzersiz bir miras niteliği taşıyor. İngiliz tüccar Wolf Kardeşler tarafından kolonyal tarzda inşa edilen yapı, yıllar içinde farklı sahipler tarafından kullanılmış ve çeşitli değişimlere uğramıştır.
Tarihi ve sahipleri
1856 yılında Kırım Savaşı’nın hemen ardından, geniş bir bahçe ve tenis kortu eklenen ev, bir dönem Sydney La Fontaine’e ait olmuş, daha sonra Zandonati Ailesi’ne satılmıştır. 1940’lardan itibaren Bornova’nın tanınmış ailelerinden Kont Enrico Aliberti’nin mülkiyetine geçen ev, bugün hala bu ailenin mirası olarak ayakta durmaktadır.
Bayan Daphne Aliberti, ünlü İngiliz bahçıvan Edward Whittall’un torunu olarak, 1922’de savaş sırasında zarar gören bahçeyi eski ihtişamına kavuşturmuştur. İtalya’dan getirilen farklı renklerdeki zakkumlar ve zarif ağaçlarla süslenen bahçe, evin en dikkat çeken özelliklerinden biridir.
Mimari ve benzersiz özellikleri
Evin en ilginç mimari unsurlarından biri, şöminenin üzerinde bulunan ve dışarıdaki doğa manzarasını çerçeveleyen penceredir. Zarif demir süslemeler ve iki yanındaki sütunlarla birlikte bu pencere, bahçeye açılan büyüleyici bir geçit sunmaktadır. 1980’li yıllarda, Bayan Daphne’nin oğlu Enrico Aliberti, gerekli izinleri alarak bahçeye estetik bir yapı eklemiş ve evi daha da göz alıcı hale getirmiştir.
Tarihi dokusunu koruyan özel bir konak
Bugün Bornova’nın tarihi kimliğini yansıtan en önemli yapılardan biri olan Aliberti Evi, zengin geçmişi, dikkat çekici bahçesi ve eşsiz mimarisiyle ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Bornova’nın kültürel mirasını yaşatan bu özel yapı, tarih severler için adeta bir zaman yolculuğu sunuyor.