İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi, ritim ve kil atölyeleriyle çocuklara farklı öğrenme deneyimleri sunuyor. Ritim atölyesinde, minik öğrenciler vurmalı çalgılarla müzik yaparken, kil atölyesinde ise Sümerce ve Göktürkçe yazılar yazarak hem eğleniyor hem de odaklanma becerilerini geliştiriyorlar. Müzede çocuklar, sanatla iç içe bir öğrenme süreci yaşarken, müzelerin eğitimdeki rolünü de keşfetmiş oluyorlar.
Ritim atölyesi ile yaratıcılık ve eğlence
İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi'nde çocuklar, ritim atölyesinde müzikle tanışma fırsatı buluyor. Öğrenciler, kaşık, bağlama, keman ve gitar gibi çeşitli enstrümanlarla müzik yaparak yeteneklerini keşfederken, grup çalışmasıyla sosyal becerilerini de geliştiriyorlar. Atölye, özellikle küçük yaş grupları için keyifli ve öğretici bir deneyim sunuyor.
Kil atölyesinde tarih ve sanat buluşuyor
Kil atölyesi, çocuklara hem el becerilerini hem de tarihi bilgilerini geliştirme fırsatı tanıyor. Çocuklar, Sümerce ve Göktürkçe yazılar yazarak geçmiş medeniyetlere dair bilgiler öğreniyor ve kili dokunarak şekillendiriyor. Atölyede elde ettikleri eserleri, magnet ya da kolye gibi yaratıcı objelere dönüştürerek kişisel bir dokunuş ekliyorlar.
Eğitimde yeni paradigma: Müzeler öğrenme mekanlarıdır
Müze Müdürü Erol Keklik, eğitim müzelerinin sadece birer sergi alanı değil, aynı zamanda aktif öğrenme alanları olduğunu belirtiyor. Müzelerdeki atölyeler, çocuklara teorik bilgileri daha kalıcı hale getirme fırsatı sunuyor. Özellikle felsefe, drama, şan ve resim gibi atölyelerle çocuklar daha derinlemesine öğreniyor ve yaşamla iç içe bir eğitim süreci yaşıyorlar.
Ziyaretçilerden gelen yorumlar
Müzeyi ziyaret eden çocukların ve ailelerinin memnuniyeti de dikkat çekiyor. 5 yaşındaki Ege Öztürk’ün annesi, etkinliklerin ve ritim derslerinin çocukların ilgisini çektiğini belirterek müzenin önemine değindi. Çocukların müzeye olan ilgisi ve etkinliklerdeki keyifli deneyimleri, müzenin eğitimdeki etkisini gösteriyor.
Çocuklar için kalıcı öğrenme deneyimi
Erol Keklik, atölye çalışmalarının çocuklar için daha kalıcı bir öğrenme sağladığını ifade etti. Kil atölyesinde Sümer medeniyetinin izlerini keşfeden çocuklar, teorik olarak verilen bilgileri uygulamalı bir şekilde öğreniyor ve böylece unutulmaz bir deneyim elde ediyorlar.