30 kasım 2008'de İzmir Çiğli Sasalı'da 425 bin metrekarelik alan üzerine kurulan Doğal Yaşam Parkı, Türkiye’nin ilk doğal yaşam parkı olma özelliği taşıyor. 130 türde 1500’ün üzerinde yaban hayvanına ev sahipliği yapan park, hem İzmirli doğaseverler hem de yerli ve yabancı turistler için önemli bir çekim merkezi.
2025 hedeflerinde yeni türler ve barınaklar var
doğal yaşam parkı şube müdürü serkan eğrilmez, parkın 2025 hedeflerini şu sözlerle açıkladı: “tür çeşitliliğimizi artırmayı, yeni barınaklar inşa etmeyi ve ziyaretçi sayımızı 1 milyonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.” park, hayvanların doğal ortamlarına uygun şekilde bakımını sağlamak için yenilikçi vizyon çalışmalarını sürdürüyor.
Doğal yaşamın aile sıcaklığı
Veteriner hekim Duygu Aldemir, parkın sakinlerinden bazı hayvanların uzun yıllardır burada yaşadığını ve adeta bir aile olduklarını belirtti. Aldemir, “40 yaşın üzerinde bir kızıl akbaba, 20 yaşını geçmiş bir timsah ve parkta yavrulayan piton yılanımız bu ailenin önemli üyelerinden. Her yeni doğum bizi ayrı heyecanlandırıyor” dedi. Parkın en yeni üyesi, henüz bir haftalık olan minik zebra, şimdiden ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Farklı kentlere dostluk köprüsü
Doğal Yaşam Parkı, hayvan sayısını dengelemek ve türlerin farklı şehirlerdeki doğal yaşam parklarında da görülmesini sağlamak amacıyla hayvan transferleri yapıyor. Son olarak, Kayseri Hayvanat Bahçesi’ne bir erkek zebra, iki devekuşu, bir erkek kızıl geyik ve birkaç kanatlı türü gönderildi. Hayvan sağlığı şefi Yonca Özgen, “Sağlıklı yavru alabiliyoruz ve bu yavruları büyüterek Türkiye’deki diğer doğal yaşam parklarına katkı sunuyoruz” dedi.
Dünyaya örnek bir model
İzmir Doğal Yaşam Parkı, sadece Türkiye’de değil, dünyada da örnek alınabilecek bir model sunuyor. Park, doğal yaşamı destekleyen projeleriyle hem ziyaretçilere unutulmaz anılar yaşatıyor hem de doğanın korunmasına katkı sağlıyor. 2025 hedefleri doğrultusunda daha da büyüyen bu vizyon, İzmir’in doğasever kimliğini güçlendirecek.
