İzmir ilinin Karaburun ilçesindeki tarihi Çullu Camii, yıllarca kaderine terkedilmiş ve definecilerin tahribatına uğramıştı. Ancak şimdi aslına uygun şekilde restore edilen bu önemli yapı, hem Karaburun’un kültürel mirasına hem de bölge halkının manevi değerlerine sahip çıkıyor. Hıdırellez ve bahar şenliklerinin yapıldığı Çullu Mesire alanına yakın olan cami, ilçenin en eski dini yapılarından biri olarak tarihe tanıklık ediyor.
Tarihi Çullu Camii yeniden ayakta
Çullu Camii, Karaburun’un Çulluk mevkiinde yer alıyor ve taş ile ahşap malzemeden inşa edilmiş. Zaman içinde ahşap yapıları büyük oranda yok olmuş, caminin duvarları ise yıkılma aşamasına gelmişti. Ancak, yapılan kapsamlı restorasyon çalışmalarıyla, cami aslına uygun şekilde yenilendi ve yeniden kullanılabilir duruma getirildi. Bu restorasyon, hem Karaburun’un tarihi mirasının korunması hem de bölge halkının dini inançlarına saygı gösterilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Hicri 1016 - Miladi 1607 yılında inşa edildiği belirtiliyor
Çullu Camii’nin bulunduğu hazirede ise Yağmadoğu Abdullah Ağa ve Börklüce Mustafa gibi önemli isimlerin mezarlarının bulunduğu söyleniyor. Çullu Camii'nin tarihi hakkında bilgi veren kitabede, caminin H. 1016 (M. 1607) yılında inşa edildiği belirtiliyor. Yan duvarlarının büyük oranda yıkılmasına rağmen, yapılan onarımlar sayesinde bu tarihi yapı yeniden yaşama kazandırıldı.
Karaburun’un kültürel mirası korunuyor
Çullu Camii, yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda Karaburun’un kültürel kimliğinin önemli bir parçasıdır. Tarihi caminin restorasyonu, bölgeye olan ilgiyi artırırken, aynı zamanda turistik ve kültürel bir değer de kazandırmaktadır. Bu restorasyon, yerel halkın geçmişine sahip çıkmasının bir simgesi olurken, Karaburun’un tarihsel zenginliğini gün yüzüne çıkarıyor.
Karaburun için büyük bir kazanım
Çullu Camii’nin restore edilmesi, Karaburun için büyük bir kazanım oldu. Bu tarihi yapı, bir yandan ilçenin kültürel mirasını yaşatırken, diğer yandan bölgenin manevi değerlerine sahip çıkılmasının örneği olarak hafızalarda kalacak. Artık hem yerel halk hem de ziyaretçiler, bu tarihi yapıyı korumanın önemini daha iyi anlayacak ve yaşatılmasına katkı sağlayacak.