İZMİR

İzmir Karşıyaka'da Yamanlar Dağı'ndaki orman yangınına kaçak kazı iddiası

İzmir Karşıyaka'da Yamanlar Dağı'nda çıkan ve 2 bin 196 hektar alanı etkileyen orman yangınına sebep oldukları iddia edilen 8 sanık, ilk kez mahkeme karşısına çıktı.

Abone Ol

2024 yılı ağustos ayında İzmir'in Karşıyaka ilçesindeki Yamanlar Dağı'nda çıkan büyük orman yangını, bölgedeki 2 bin 196 hektar alanın zarar görmesine neden oldu. Yangının, tarihi eser bulmak amacıyla kaçak kazı yapan kişiler tarafından çıkarıldığı iddiası üzerine başlatılan soruşturma çerçevesinde 8 şüpheli gözaltına alındı. Bugün, 5'i tutuklu, 3'ü tutuksuz toplam 8 sanık, ilk kez mahkeme karşısına çıktı. Yangına sebebiyet veren kaçak kazı faaliyetleriyle ilgili dava, hem bölge halkı hem de orman ve kültür varlıkları açısından büyük önem taşıyor.

2 bin hektar alan zarar gördü

Yamanlar Dağı'ndaki yangın, 13 Ağustos 2024 akşamı saat 21.30'da başladı ve kısa sürede büyüyerek çevredeki yerleşim alanlarını tehdit etti. İlk etapta yangın 15 Ağustos’ta büyük ölçüde söndürüldü. Ancak aynı günün ilerleyen saatlerinde, rüzgarın etkisiyle tekrar alevler yükseldi. 5 gün süren yoğun çalışmalar sonucunda yangın kontrol altına alınabildi. Yangın, 17 evin kül olmasına, 105 evin boşaltılmasına ve 44 iş yerinin tahliye edilmesine sebep oldu. Ayrıca Karşıyaka, Bayraklı ve Çiğli ilçelerindeki birçok bölge duman altı kaldı.

Kaçak kazı yapan 8 şüpheli gözaltına alındı

İzmir İl Jandarma Komutanlığı, yangının çıktığı bölgede yaptığı incelemeler sonucu 150 saatlik kamera görüntülerini inceledi. İncelemelerde, yangının tarihi eser bulma amacıyla kaçak kazı yaparken çıktığı tespit edilen 8 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda tarihi eser olduğu düşünülen 40 obje, imitasyon banknotlar, polis kimlik kartları ve sahte pasaportlar bulundu. 5 sanık, çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı, 3 sanık ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Sanıkların ifadeleri

Duruşmada sanıklar, suçlamaları reddederek farklı savunmalar yaptı. Sanık Emre Yaşartürk, "Derya bana, Abdulhamit'e ait MİT kimliği gösterdi. Kazıların yasal olduğunu düşündüm ve alana gittim" diyerek savunma yaptı. Diğer sanık Abdulhamit Sain ise, "Kendimi MİT personeli olarak tanıtmadım ve kazıların yasal olduğu yönünde herhangi bir beyanım olmadı" ifadelerini kullandı. Sanık Derya Yüce ise, kazı için aracı kiralama işlemini M.A.'dan ricada bulunarak gerçekleştirdiğini söyledi.

Savcıdan tutukluluk talebi

Duruşma savcısı, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını, tutuklu sanıkların ise tutukluluklarının devamını talep etti. Hakim, ara karar olarak tutukluluk halinin devamına ve sanıkların HTS kayıtlarının yangın sırasında nerede olduklarının belirlenmesi için bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yazı yazılarak kazı yapılan alanın SİT alanı olup olmadığı sorulacak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ise yangına ilişkin raporlar talep edilecektir. Dava, ilerleyen tarihlerde yeniden görüşülecek.