İzmir'in simge çarşılarından Kemeraltı’nın kalbinde bulunan Kestanepazarı Camii, farklı isimlerle de anılıyor. "Kızıl İbrâhim Camii" ve "Ahmed Ağa Camii" olarak da bilinen bu tarihi yapı, Eminzade Hacı Ahmed Ağa tarafından Hicri 1078’de, yani Miladi 1667-68 yıllarında inşa ettirildi. Ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde yer alan cami, zamanında dört mısralık bir kitabe ile süslenmişti; bu kitabe bugün kayıp olsa da caminin köklü tarihi şehrin belleğinde yaşamaya devam ediyor.

Camii

Hem mimari hem manevi bir konum!

Mimari özellikleriyle dikkat çeken cami, sade yapısı ve detaylarında saklı olan Osmanlı dönemi izleriyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. İzmir’in ticaret merkezi olarak bilinen Kemeraltı Çarşısı’nda yer alması ise camiye ayrı bir tarihi önem katıyor. Çarşı ile iç içe geçmiş yapısı sayesinde günlük hayatın bir parçası olarak varlığını sürdüren Kestanepazarı Camii, aynı zamanda bölge halkının ibadet ve buluşma noktalarından biri.

Camii 2

İzmir'in  tarihi zirvesi Kadifekale İzmir'in tarihi zirvesi Kadifekale

Kemeraltı'nın göbeğinde

Cami çevresinde yapılan restorasyon çalışmalarıyla tarihi doku korunurken, Kemeraltı Çarşısı'nın cazibesi ve Kestanepazarı Camii'nin önemi her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu cami, İzmir'in Osmanlı dönemi mirasına dair önemli bir sembol olarak kültürel mirası canlı tutuyor.

Kaynak: Haber Merkezi