zmir Kitap Fuarı kapsamında Ahşap Sahne’de gerçekleştirilen "Sinema ve Oyunculuk Atölyesi", sinemanın yaratım sürecine ışık tuttu. Etkinliğe kurgu yönetmeni Ceylan Samgar, sinematograf Cenker Ekemen ve oyuncu Orçun Masatçı katıldı.
"Sinema güçlü bir ifade biçimi"
Kurgu yönetmeni Ceylan Samgar, söyleşinin açılışında sinema kuramı ve pratiği üzerine dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Samgar, “Sinema, bazen politik görüşlerimizi bazen de hislerimizi paylaşabildiğimiz güçlü bir ifade biçimi. Türkiye’de film çekmek dayanışmayla mümkün. Bütçe planlaması zorlu, imece usulüyle film çekiyoruz,” dedi.
"Hikayeyi biz inşa ediyoruz"
Samgar, kurgu sanatının gücüne de değinerek, “Çekilen görüntüler ham gelir, hikâyeyi biz inşa ederiz. Jaws’da köpekbalığını göstermeden korku yaratmak yeni bir akım başlattı. Kurgu kötü olursa, en büyük emekler bile boşa gider,” ifadelerini kullandı.
“Sinema, görüntüyle anlam yaratma sanatıdır"
Sinematograf Cenker Ekemen ise sinematografinin tarihsel ve teknik boyutlarına odaklandı. “Sinema, görüntüyle anlam yaratma sanatıdır. Sovyet yönetmenlerin deneyleriyle şekillendi. Sanatın doğuşu doğayı anlatma çabasıdır. Ancak sinema endüstriyel yapısı nedeniyle özgürleşemedi,” diyen Ekemen, dağıtım tekellerinin bağımsız sinemayı kısıtladığını vurguladı.
"Oyuncular ajanslara mecbur kalıyor"
Oyuncu Orçun Masatçı ise tiyatro ve sinema oyunculuğu arasındaki farklara dikkat çekti. “Tiyatroda büyük oynamak gerekirken, sinemada kamera oyuncunun yüzündedir. Ülkemizde sinema oyunculuğu üzerine yeterli eğitim yok. Oyuncular ajanslara mecbur kalıyor,” dedi.
Masatçı, Türkiye’deki doğal ve kültürel zenginliklere rağmen sinemanın İstanbul dışına taşınamadığını belirterek, “Dünyadaki filmlerden ne kadar etkilendiğimizi aynaya bakarak görebiliriz. Umarım bu etkiyi tersine çevirebiliriz,” şeklinde konuştu.
Katılımcıların ilgiyle izlediği atölye, sinemanın teknik ve sanatsal boyutlarını bir araya getiren nitelikli bir buluşma olarak fuar ziyaretçilerine farklı bir perspektif sundu.