Melek Yatırımcılık Zirvesinde konuşan Ege Genç İnsanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, konuşmasına şu sözlerle başladı;
“Bugün detaylı şekilde ele alacağımız melek yatırımcılık; yalnızca finansal bir katkıdan ibaret olmayan, aynı zamanda bilgi, tecrübe ve güçlü iş ağlarının erken aşamadaki girişimlerle buluşmasını sağlayan benzersiz bir destek modelidir. Genellikle girişimcilik yolunun başında olan ancak yüksek potansiyel taşıyan girişimlere yapılan bu yatırımlar, deneyimli iş insanlarının vizyonuyla birleştiğinde gerçek anlamda dönüşüm yaratır. Mevzuatımızda “bireysel katılım yatırımcısı” olarak tanımlanan melek yatırımcılar, girişimcilik ekosistemimizin başlıca itici güçlerindendir.”
“Şirketlerin en büyük ihtiyacı bir ilk inanan”
Şirketlerin en büyük ihtiyacının, bir “ilk inanan” olduğunu söyleyen Özehlvacı, “Melek yatırımcılar, sadece bu ilk inançla değil, aynı zamanda risk alabilme cesaretiyle devreye girerek girişimlerin önünü açar. Finansal desteklerinin yanı sıra sağladıkları mentorluk, stratejik rehberlik ve bağlantılar; girişimlerin başarısızlık riskini azaltır, onları ayakta tutar ve sürdürülebilir başarıya taşır.” dedi.
“Büyük inovasyolar gençlerin hayal gücünden doğuyor”
Büyük inovasyonların artık dev Ar-Ge merkezlerinden çok, genç girişimcilerin hayal gücünden doğduğunu söyleyen Özhelvacı, büyük potansiyel taşıyan projelere yatırım yapmanın yalnızca sermaye değil, vizyon da gerektirdiğini söyledi. Amaçlarının Anadolu’nun dört bir yanındaki fikirleri, doğru destekle güçlü işletmelere dönüştürmek olduğuna değinen Özhelvacı, Bu sayede istihdamın artacağını, ekonomik dengesizliklerin ise azalacağını söyledi.
“Yatırım ağları sürecin organizatörleridir”
Melek yatırım ağlarının önemine değinen Özhelvacı şunları söyledi;
“Melek yatırım ağları bu sürecin organizatörleridir. Hem yatırımcıların birbirinden öğrenmesini sağlar, hem de girişimcilerin projelerini doğru yatırımcılarla buluşturur. Bu ağların sağladığı şeffaflık, güven ve profesyonel yönlendirme, yatırımların başarı oranını artırdığı gibi, girişimciliğin kurumsallaşmasına da katkı sunar. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından akredite edilen ağlar, Türkiye’nin bu alandaki gelişimine yön veren kurumlardır.”
“İhtiyaç girişimciliği değil fırsat girişimciliği”
Hazırladıkları raporların faydalarını anlatan Özhelvacı, “Hazırladığımız raporlar veri ve bilgi üretiyor, sonrasında bunlara dayanan faaliyetler yürütüyoruz. 2023 yılında hazırladığımız “İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu”, girişimcilik alanındaki çalışmalarımızda bize yol gösteren değerli bir kaynak oldu. Global Entrepreneurship Monitor metodolojisiyle hazırladığımız bu raporumuz İzmir Girişimcilik Ekosistemi’nin geliştirilmesi için de çok sayıda öneri içeriyor. Bu önerilerden en önemlisi İzmir için çizilecek inovasyon ve girişimcilik yol haritasında “ihtiyaç girişimciliği” değil “fırsat girişimciliği”nin temel hedef olarak kabul edilmesidir. Diğer bir ifadeyle, şehrin uzun dönemli kalkınma planıyla uyumlu, yüksek teknoloji içerikli alanlarda girişimcilik önceliklendirilmelidir.” açıklamasını yaptı.
“Bu iki projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz”
Özhelvacı, yürüttükleri iki Avrupa Birliği Projesi hakkında şu bilgileri verdi;
“Create in İzmir ve Ege Deep Tech projelerinin ortakları arasında yer alıyoruz. Toplamda yaklaşık 6 milyon Euro bütçeli her iki projenin bir paydaşı olmaktan gurur duyuyoruz. EGİAD Melekleri yatırımcılarımız ve üyelerimizle bu projelere katkı sağlamaya devam ediyoruz.”
“Ekonomik belirsizliklerin yatırımcıların kararlarını etkiliyor”
Yatırımcıların endişelerinden bahseden Özhelvacı, “Evet, içinde bulunduğumuz ekonomik belirsizlikler, yüksek faiz oranları gibi makro faktörler, yatırımcı kararlarını etkilemeye devam ediyor. Bunun farkındayız. İste tam bu noktada daha dayanıklı, bilgiye dayalı, uzun vadeli bakan yatırımcı profillerine ihtiyaç duyuyoruz. EGİAD olarak bu profilde yatırımcılar ortaya çıkmasını sağlamak üzere çalışmayı sürdüreceğiz.” dedi.
Bu açıklamalardan sonra EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, “Melek yatırımcılığın ülkemizde ve bölgemizdeki gelişimine yönelik düzenlediğimiz bu önemli etkinlikte; bizleri kırmayarak davetimizi kabul eden değerli konuşmacılarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Katılımınızla zirvemize değer kattığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Verimli bir toplantı olması dileğiyle, saygılarımı sunuyorum.” sözleriyle konuşmasını bitirdi.
"En çok yatırım biyoteknoloji ve yapay zekaya yapıldı"
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise şu açıklamaları yaptı;
“2024 yılında küresel startup ekosisteminde yatırımlar tutar olarak %4,5 artış gösterirken, Türkiye’de adet olarak %62, tutar olarak %30’a yakın bir artışla 1,41 milyar dolara ulaştı. Toplam yatırımın yaklaşık yarısı ise 2 büyük markaya ait. (Getir ve Insider)En fazla yatırım yapılan alanlar Sağlık ve biyoteknoloji ile yapay zeka olmuştur.
“TÜBİTAK fonlarına teşekkür etmeliyiz”
Yine aynı çalışma ile açıklanan, Türkiye özelinde, en az 1 kadın kurucu ortağı olan girişim oranının %32,2’ye yükselmesi, kadın girişimcilerin sistemde giderek güçlendiğini göstermektedir. Bu konuda, özellikle TÜBİTAK fonlarına teşekkür etmemiz gerekiyor.
“Kadın girişimciler için bir ekosistem yaratıldı”
“Türkiye’nin küresel girişim ekosisteminde bir büyüme varsa kuşkusuz bunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin payı büyüktür. 2007 yılında Kadın Girişimciler ve 2008 yılında Genç Girişimciler Kurulu oluşumları ile Türkiye genelinde ciddi bir ekosistem yaratmış, kadın ve genç girişimcilerin adeta çözüm ortağı olmuştur. Öyle ki, geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kurulan Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu’na, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’ndan da üye talep edilmesi, kurulun gördüğü değer açısından önemlidir.
“G3 Zirvesi İzmir’deki girişimcilik iştahını ortaya koydu”
“TOBB Genç Girişimciler Kurulu’nun İzmir ayağının yürütücü Odası olarak, girişimcilik ekosisteminin bir parçası olmaktan da ayrıca çok mutluyuz.
15 Kasım’da İzmir’de ev sahipliğini yaptığımız, çok değerli paydaşlarımızla organize ettiğimiz 17. G3 Girişimcilik Zirvesi ile bugüne kadarki en yoğun katılımı sağlayarak bir rekora imza attık. Aslında, bu bile İzmir’deki girişimcilik iştahını göstermesi açısından çok kıymetlidir.”
“Bizim amacımız, gençlerimizi girişimciliğe yönlendirmek, teknoloji avantajını kullanarak geleceklerini inşa etmeleri, hayallerini gerçekleştirirken, ülke ekonomisine de katkı sunmalarını sağlamaktır.”
Melek Yatırımcı nerden geliyor?
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise Melek Yatırımcı teriminin kökenini şu sözlerle açıkladı;
“Ticaret var olduğundan beri değişmeyen bir kural var: Sermayenin fikre, fikrin de sermayeye ihtiyacı hiç azalmıyor. İş yapma şekilleri değişse de yasalar ve kurumlar gelişip dönüşse de her şey “Fikrin ne, sermayen var mı?” sorularının çevresinde dönüyor.
“Melek” kelimesi ise ilk olarak gösteri sanatlarının kalbi Broadway’de, iflas etmek üzere olan tiyatrolara maddi destek sağlayan zengin kişileri tanımlamak için kullanıldı.
“Melek yatırımcı” terimi de Girişim Araştırmaları Merkezinin kurucusu Profesör William Wetzel’in, ABD'de girişimcilerin başlangıç sermayesi nasıl elde ettiği konusundaki 1978 tarihi çalışmasında yer aldı.”
“Hem siz kazanın, hem insanlık kazansın”
Gelecekte su tasarrufu, otonom tarım ve biyoteknoloji alanlarında büyük gelişmeler yaşanacağını söyleyen Özgener, “Ülkemizin de bu büyük değişim ve dönüşümden geri kalmaması gerekiyor. Küresel rekabetteki yerimizi ve gücümüzü koruyabilmemiz buna bağlı. Elbette ki bu çok kolay değil ama yatırım yapacaklar için son derece bakir, yüksek gelir potansiyeline sahip bir alan olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle tarımın yarınlarına yatırım yapın. Hem siz kazanın hem insanlık kazansın. Melek olmanın gereği de bu değil mi zaten. Beni dinlediğiniz için saygılarımı sunuyor, verimli bir zirve olmasını diliyor ve organizasyonda emeği geçen tüm kurumlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.” sözleriyle konuşmasını bitirdi.
