İzmir’in Bayraklı ilçesinde yer alan ve geçmişin izlerini taşıyan Turan Mahallesi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çekiyor. 800 metrekarelik alana sahip yapı, bölgenin geçmişine ışık tutuyor. Bu evin, Malta kökenli bir Levanten aile olan Caleya ailesine ait olduğu düşünülüyor.
Caleya ailesi ve Levanten kültürü
Malta kökenli bir Levanten aile olan Caleyalar, 1950’li yıllarda İzmir’in önemli mahallelerinden biri olan Turan’da yaşamış. Ailenin babasının, o dönemde Standard Petrol Şirketi’nde müdürlük yaptığı biliniyor. Aynı zamanda, İstanbul’da yaşayan “Calleja” isimli bir aile ile bağlantılı olup olmadıkları ise netlik kazanmamış durumda. Bu durum, Levanten topluluklarının birbirine olan kültürel ve ticari bağlarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Levanten kelimesi, Osmanlı Devleti’nde özellikle Tanzimat sonrasında liman kentlerinde yoğunlaşan ve ticaretle uğraşan Batı kökenli Hristiyan toplulukları tanımlamak için kullanılıyor. İzmir de bu toplulukların en yoğun yaşadığı şehirlerden biri olarak öne çıkıyor. Levantenler, Fransız ve İtalyan kökenli olup, Rum, Ermeni ve Gürcülerle evlilik yaparak yerel kültürle harmanlanmış bir yaşam tarzı sürdürmektedirler.
Turan Mahallesi’nin tarihi dokusu
Tarihi dokusuyla öne çıkan Turan Mahallesi’nin 1649. sokağı, geçmişte “İncirli” anlamına gelen Rumca “Mura” adıyla anılmış. Daha sonraları ise bu isim “Muradiye” olarak değiştirilmiş. Alex Baltazzi’nin aktardığı bilgilere göre, Karşıyaka yönündeki son evler arasında Paterson ve Edgar Giraud gibi tanınmış ailelere ait yapılar da yer alıyordu.
Tarih boyunca İzmir, liman kenti olmasının avantajını ticaretle birleştirerek büyük bir ekonomik güç haline gelmiştir. 17. yüzyıldan itibaren Avrupa ülkeleriyle Osmanlı arasındaki ticaretin merkezi haline gelen şehir, Levanten topluluklar için cazip bir yerleşim yeri olmuştur. Özellikle 18. yüzyılda, birçok Avrupalı tüccar İzmir’e yerleşti ve burada ailelerini kurdu.
Levanten kültürünün İzmir’deki yansıması
Levanten topluluklar, İzmir’de Rum, Ermeni ve Gürcülerle evlilikler yaparak hem etnik hem de kültürel bir zenginlik oluşturmuşlardır. Rumca, bu toplulukların ortak anlaşma dili haline gelirken, hizmetçiler ve dadılar aracılığıyla bu kültürel etkileşim nesilden nesile aktarıldı.
Turan Mahallesi’nde yer alan bu ev, yalnızca bir yapı değil, aynı zamanda İzmir’in çok kültürlü geçmişine tanıklık eden bir tarihi simgedir. Caleya ailesi gibi Levanten ailelerin hikâyeleri, İzmir’in liman kenti kimliğiyle şekillenen kozmopolit yapısını daha iyi anlamamızı sağlıyor.