İzmir'de vatandaşlar her ay gelen yüksek su faturalarından şikâyetçi. Kademeli tarife, ek bedeller, altyapı maliyetleri ve sayaç sorunları faturaların kabarmasında etkili rol oynuyor.
Kademeli tarife sistemi sınırları zorluyor
İZSU’nun uyguladığı kademeli fiyatlandırma sistemi, su tüketimi arttıkça birim fiyatın da yükselmesine neden oluyor. Bu sistemde özellikle ilk kademenin litre sınırı oldukça düşük tutuluyor. Hal böyle olunca, ortalama bir hanenin bile ikinci veya üçüncü kademe fiyatlarına geçmesi kaçınılmaz oluyor. Bu da faturalarda ciddi bir artış yaratıyor. Örneğin 10 metreküp su tüketimiyle 15 metreküp tüketim arasında büyük fiyat farkları oluşabiliyor.
Faturada sadece su yok
Vatandaşlar su tüketim bedelinin dışında birçok kalemi de ödemek zorunda kalıyor. Atıksu bedeli, çevre temizlik vergisi, bakım ve işletme giderleri gibi çeşitli ek ücretler, su faturasının neredeyse yarısını oluşturabiliyor. Bazı durumlarda su kullanım bedelinden daha yüksek atıksu bedelleri görülebiliyor. Bu durum özellikle kalabalık aileleri ve esnafı zorluyor.
Altyapı ve arıtma maliyetleri faturalara yansıyor
İzmir’in su kaynakları çoğunlukla şehir dışındaki baraj ve kuyulardan sağlanıyor. Bu suların arıtılması, şehre taşınması ve dağıtılması için büyük çaplı altyapı yatırımları gerekiyor. İZSU’nun bu altyapı maliyetleri ve enerji giderleri de doğrudan tarifelere yansıtılıyor. Ayrıca iklim değişikliği nedeniyle azalan su kaynakları da su teminini zorlaştırıyor ve maliyetleri artırıyor.
Sayaç sorunları ve kaçaklar da gözden kaçmasın
Bazı hanelerde yüksek faturaların nedeni sadece tarife değil, aynı zamanda teknik sorunlar olabiliyor. Arızalı sayaçlar, iç tesisattaki görünmeyen su kaçakları veya otomatik sulama sistemleri gibi unsurlar, habersizce su tüketimini artırabiliyor. Uzmanlar, düzenli sayaç kontrolü yapılmasını ve faturada olağan dışı artış durumlarında İZSU’ya başvurulmasını öneriyor.
