2025 yılı itibariyle İzmir’deki barajlar, su seviyelerinde ciddi bir azalma yaşadı. 2024 verilerine göre bazı barajlarda su hacmi neredeyse yarıya düştü. Barajlardaki aktif doluluk oranlarında yaşanan bu düşüş, su krizinin yakın olduğunu gösteriyor. Peki, İzmir’deki barajlar neden bu kadar düşük seviyelere indi ve su kaynaklarını korumak için neler yapılmalı?
Su seviyelerindeki düşüş alarm veriyor
2025 yılı itibariyle İzmir’deki barajlarda kaydedilen veriler, su kaynaklarının tükenme noktasına geldiğini gösteriyor. Öne çıkan barajlardan Tahtalı Barajı, 2024 yılına göre toplam su hacminde 51.348.000 m³’lük büyük bir azalma yaşadı. Aktif doluluk oranı ise %17.89 oranında düştü. Benzer şekilde Balçova Barajı’nda da 2024 verilerine göre 2.560.000 m³’lük su kaybı yaşanırken, aktif doluluk oranı %33.59 oranında geriledi. Gördes Barajı da su hacminde önemli bir azalma yaşarken, aktif doluluk oranı %1.83 düştü. İzmir’in büyük barajlarındaki bu büyük düşüş, su kıtlığının izlerini taşıyor.
Su kaynaklarını koruma için neler yapılmalı?
İzmir’deki barajların su seviyelerindeki düşüş, suyun verimli kullanımını zorunlu kılıyor. Su kaynaklarının tükenmesini engellemek için öncelikle halkın su tasarrufu konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Su tüketimi konusunda eğitimler düzenlenmeli, yağmur suyu toplama sistemleri yaygınlaştırılmalı ve atık su arıtma sistemleri kullanılmalı.
- Tarımda Verimli Sulama Sistemleri: Damla sulama ve yağmurlama gibi modern sulama yöntemleriyle su israfını önlemek mümkün.
- Gri Su Geri Dönüşümü: Evsel atık sular arıtılarak yeniden kullanılabilir, böylece su tasarrufu sağlanabilir.
- Yağmur Suyu Hasadı: Yağmur sularını toplamak için bireysel ve kurumsal sistemler oluşturulabilir.
- Sanayi Sektöründe Su Yönetimi: Fabrikalarda suyun yeniden kullanımı teşvik edilerek su tüketimi azaltılabilir.
- Kaçak ve Kayıp Suyun Önlenmesi: Şebeke sistemlerindeki su kaçaklarının tespiti ve onarımı hızlandırılmalıdır.
- Daha Az Su Tüketen Tarım Ürünleri: Suya dayalı ürünler yerine, kuraklığa dayanıklı alternatif ürünlere yönelim teşvik edilebilir.
- Yeşil Alan Yönetimi: Park ve bahçelerde su tüketimini azaltmak için kuraklığa dayanıklı bitki türleri seçilebilir.
- Bilgilendirme Kampanyaları: Halkı su tasarrufu konusunda bilinçlendirmek için eğitim programları ve farkındalık çalışmaları düzenlenebilir.
- Kişisel Su Tasarrufu: Evlerde gereksiz su tüketiminin önüne geçmek için muslukların kapatılması, su tasarruflu cihazların kullanımı gibi yöntemler uygulanabilir.
Bu adımlar, İzmir’de su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir bir gelecek için hayati önem taşıyor.