İzmir’e yaklaşık 1.5 saat uzaklıkta bulunan Manisa'nın Salihli ilçesindeki Sardes Antik Kenti, Lidya Krallığı'nın başkenti olarak tarih sahnesine çıktı. Bu eşsiz antik kent, 5000 yıldan fazla bir süredir yerleşim alanı oldu ve Roma ile Bizans dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olarak varlığını sürdürdü. Sardes, sadece arkeolojik kalıntılarıyla değil, aynı zamanda tarihin izlerini taşıyan etkileyici yapılarıyla da dikkat çekiyor.
Sardes Antik Kenti'nin önemi
Sardes, MÖ 7. yüzyıldan başlayarak MS 7. yüzyıl Erken Bizans Dönemi'ne kadar 14 yüzyıl boyunca önemli bir kent oldu. Lidya Krallığı'nın başkenti olan bu kent, aynı zamanda dünya tarihinin en önemli ekonomik gelişmelerinden birine de ev sahipliği yaptı. Bilindiği üzere, Lidya Krallığı’nda paranın ilk kez basıldığı yer Sardes'tir. Ayrıca, Paktolos (Sart) Çayı’nda yapılan altın madenciliği ve tarım ürünleriyle Sardes, bölgenin en zengin şehirlerinden biri oldu.
Sardes’in dini
Sardes, sadece ekonomik gücüyle değil, dini önemiyle de tarihe damgasını vurmuştur. İncil’in Vahiy bölümünde, Batı Anadolu’daki yedi kiliseden biri olarak bahsedilen Sardes, Hristiyanlık için büyük bir öneme sahiptir. Bu da kentin hem dini hem de kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor.
Görkemli yapılar
Sardes Antik Kenti’nde yapılan kazılar, bölgenin tarihi ve kültürel mirasını gün yüzüne çıkarıyor. Burada, dünyanın en görkemli İon düzeni tapınaklarından biri yer alırken, aynı zamanda Roma dönemine ait yapılar da hala ayakta durmaktadır. Bunlardan biri, antik dünyanın en büyük havrasına ev sahipliği yapan yapı olup, kentteki dini ve kültürel etkinliklerin merkezi olarak kabul ediliyordu.
Sardes'in en dikkat çeken yapılarından biri de “Bronzlu Ev” olarak adlandırılan büyük yapıdır. Tmolos (Bozdağ) Dağı’nın sırtları ile eski Lidya merkezinin arasındaki konumuyla, antik çağın en göz alıcı yapılarından biri olan bu yapı, günümüze kadar korunmuş ve ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Gymnasium ve anıtsal hamam
Sardes'te ayrıca, bir gymnasium kompleksi ve hamam yapıları da bulunmaktadır. Gymnasium, antik dönemde spor ve kültürel etkinliklerin yapıldığı bir alan olarak işlev görmüştür. Gymnasium'un karşısında yer alan anıtsal hamam, Roma dönemi mimarisinin bir örneği olarak günümüzde de görülüyor.
Doğa yürüyüşü ve keşif
Sardes Antik Kenti, sadece tarihle iç içe bir gezi sunmakla kalmaz, aynı zamanda doğa ile de buluşturur. Tmolos Dağı’na doğru yapacağınız bir yürüyüşle, bölgenin benzersiz manzarasını keşfedebilir ve hem tarihe hem doğaya bir yolculuk yapabilirsiniz. Sardes, hem tarih hem de doğa severler için eşsiz bir gezi rotası sunmaktadır.
