İzmir’de 2014 yılında başlayan ve gönüllülerin büyük çabalarıyla büyüyen bir iyilik hareketi, bugün ihtiyaç sahiplerinin hayatlarına dokunmaya devam ediyor. Sibel Arslan ve Ece Altınörs’ün başlattığı bu iyilik hareketi, ‘Sokak Çorbacıları Yardımlaşma Derneği’ ile haftanın iki günü sıcak çorba dağıtarak hem karınları doyuruyor hem de gönüllere dokunuyor.
Çorbanın ötesinde bir yardım
Sibel Arslan, üniversite öğrencisi olduğu dönemde, bisikletleriyle İzmir sokaklarında evsizlere sıcak çorba ulaştırmak için yola çıkmıştı. Ne yazık ki bu iyilik hareketinin kurucusu Sibel, üç yıl sonra kansere yenik düştü. Ancak arkadaşları bu hareketi sürdürmekte kararlıydı. 'Sokak Çorbacıları Yardımlaşma Derneği' adıyla bir adım daha ileriye giderek, haftanın iki günü "Sibel’in Çorbası" ismini verdikleri çorbayı İzmir’in farklı bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar.
Çorba sadece bir araç
Dernek Başkanı Mustafa Sandal, çorbanın esas amacının yalnızca karın doyurmak olmadığını belirtiyor: "Asıl önemli olan, bu çorbayı ihtiyaç sahipleri ile iletişim kurmak için bir araç olarak kullanmamız. Bir kase çorba, o kişinin karnını doyurmanın ötesinde, bize barınma, giyecek ya da hastane ihtiyaçları konusunda da yardımcı olma fırsatı sunuyor."
Gönüllülere her zaman ihtiyaç var
İyilik hareketinin devamlılığı gönüllülere bağlı. Sandal, en büyük dileklerinin gönüllülerin bu hareketin bir parçası olması olduğunu vurguluyor: "Maddi bağışlar önemli, ancak bizim en büyük isteğimiz çorbanın yapımında ve dağıtımında gönüllü desteği. Gönüllü olmadan biz hep bir kişi eksik kalıyoruz."
Bu anlamlı hareket, Sibel Arslan’ın başlattığı iyilik ateşini büyütmeye ve her hafta evsizlerin hayatına sıcak bir dokunuş yapmaya devam ediyor.
